Gazeteciliğin dijitalleşmesiyle oyun yeniden kuruldu
Ondokuz Mayıs Üniversitesi (OMÜ) İletişim Fakültesi Gazetecilik Bölümü olarak medya sektörünün başarılı temsilcilerini öğrencileriyle buluşturmaya devam ediyor.
Ondokuz Mayıs Üniversitesi (OMÜ) İletişim Fakültesi Gazetecilik Bölümü olarak medya sektörünün başarılı temsilcilerini öğrencileriyle buluşturmaya devam ediyor.
Pandemi döneminde online devam eden söyleşilerin bu haftaki konuğu tecrübeli gazeteci Mehmet Çalışkan oldu. "Basının Güncel Sorunları" dersi kapsamında Öğr. Gör. Mürsel Kan’ın konuğu olan haber sitesi Habertürk Kültür Sanat Editörü Mehmet Çalışkan, 1990 sonrası gazetecilikteki gelişmeleri ve dijitalleşmenin beraberinde getirdiği dönüşümü kendi tecrübelerinden yola çıkarak anlattı. Gazeteci adayları için oldukça cazip, ancak mensuplarından en yoğun fiziksel ve ruhsal özverilerin talep edildiği medyanın arka planındaki olumlu ve olumsuz konulara değindi. Meslek yaşamına 1995 yılında Sabah gazetesinin magazin servisinde başlayan Çalışkan, İletişim Fakültesi mezunu bir gazeteci olarak mesleğe başlama öyküsü ile magazin ve sanat dünyasının renkli dünyasına muhabir gözü ile baktı.
Söyleşide günümüzde değişen ve dönüşen gazetecilik kavramına değinen Mehmet Çalışkan, teknolojinin muhabirlik mesleğini de değişime zorladığını örneklerle anlattı. Tecrübeli gazeteci, birçok alanda olduğu gibi gazetecilikte de dijitalleşmenin oyunu yeniden kurduğunu söyledi. Çalışkan, sözlerinin devamında “Artık herkes kendi sosyal medya hesaplarında birer gazeteci. Dijital çağa geçişimizle birlikte kanallar ve gazetelerde çalışan muhabir sayılarını azaltma yoluna gitti. Çünkü bir muhabirin yaptığı, çektiği birçok haberi artık herkes cep telefonlarıyla da yapabilir hale geldi.” dedi. Gazetecileri zor duruma düşüren bir diğer anlayışın da muhabirlerin kendi aralarında oluşturdukları ’haber havuzu’ olduğunu dile getiren Çalışkan, bu anlayışın muhabirleri heyecanlandıran ve bu işten keyif almasını sağlayan ‘atlatma haberleri’ öldürdüğünü söyledi. Mehmet Çalışkan, muhabirlerin bu şekilde davranmasının hem mesleki hem de istihdam açısından kendilerine zarar verdiğini ifade etti.
“Sektörde yer edinmenin yolu çok çalışmak”
Günümüzde sektörde yer edinmenin ve aranan bir isim olmanın yolunun çok çalışmaktan geçtiğine değinen Çalışkan, “Neredeyse 30 yılı bulan kariyerimde şunu gördüm, çeşitli sebeplerle birçok gazeteci arkadaşım mesleği bırakmak zorunda kaldı. Bu nedenlerin başında dijitalleşme geliyor. Günümüzde hayat şartları dışında sektörde tutunmanın yolu çok çalışmaktan geçiyor. Siz ne kadar donanımlı ve işlevsel olursanız ilerlemeniz o kadar kolay oluyor" ifadelerini kullandı.
Her konudan anlayacaksınız dedikten sonra kültür sanat, magazin, spor, ekonomi, yaşam alanında yaptığı kimi özel haberleri paylaşan Çalışkan, haberlerin öyküsünü de öğrencilerle paylaştı. Kültür Sanat haberlerini yaparken en dikkat ettiği unsurun gündemi takip etmek ve araştırmak olduğunu dile getiren Mehmet Çalışkan, merak unsurunun bu sürecin en önemli yapı taşı olduğuna değindi.
"Yazmak benim için konuşmak gibi, kendimi yazarak daha iyi ifade ediyorum"
Karşılıklı görüşlerin dile getirildiği ve soruların yanıtlandığı söyleşide öğrencilerin, ‘Televizyon programı yapmayı hiç düşündünüz mü?’ sorusuna yanıt veren Çalışkan, “Yazmak benim için konuşmak gibi aslında. Kendimi yazarak daha iyi ifade ettiğimi düşünüyorum. Bu nedenle televizyon programı yapmayı ya da televizyonda yer almayı hiç düşünmedim. Televizyon programlarına konuk olarak katılıyorum ama o programları üretmek ve yürütmek bambaşka bir alan.” şeklinde konuştu.
Meet uygulaması üzerinden gerçekleştirilen söyleşiye Ondokuz Mayıs Üniversitesi İletişim Fakültesi akademisyenleri, lisans ve yüksek lisans öğrencilerin yanı sıra Çarşamba Ticaret Borsası Meslek Yüksekokulu akademisyenleri ile öğrencileri de geniş katılım gösterdi.
İki saati aşan Mehmet Çalışkan söyleşisi, İstanbul ve Samsun’da yüz yüze buluşma sözü alınarak sona erdi.