Hekim ve sağlık çalışanlarından Gazze'ye destek
Siyonist işgal rejiminin Gazze'deki soykırım ve katliamlarına tepki gösteren Malatyalı hekim ve sağlık çalışanları, 323 gündür soykırımın devam ettiğini belirttiler.
Siyonist işgal rejiminin Gazze'deki soykırım ve katliamlarına tepki gösteren Malatyalı hekim ve sağlık çalışanları, 323 gündür soykırımın devam ettiğini belirttiler.
Soykırımın başlangıcından bu yana her hafta yürüyüş yaparak basın açıklaması düzenleyen hekim ve sağlık çalışanları, yaşanan soykırım ve katliama dikkat çekmeye çalışıyorlar.
41'nci haftada da basın açıklaması düzenleyen hekim ve sağlıkçılar, artık sayıların herhangi bir şey ifade etmediği, vicdanların köreldiği bu utanç verici durumu izah edecek kelime kalmadığını belirttiler.
Hekim ve sağlıkçılar adına basın açıklamasını İnönü Üniversitesi Psikiyatri Bölümünden asistan hekim Muhammed Raşit Erol okudu.
Erol, "Gazze topraklarında devam eden soykırım niteliğindeki katliamların üzerinden üç nesil geçti. Kuşaktan kuşağa kan, gözyaşıyla birlikte cesaret ve fedakârlık da taşındı. Vatanperverliğin ve şerefin en duru timsali olan kardeşlerimize yönelik, 7 Ekim’den bu yana tam 323 gündür işgalci israil ordusu ve işbirlikçileri soykırım ve katliamlarına devam etmektedir. siyonist zalimler 'emzikli bebekten ak saçlıya kadar' nefes alan her canlının katledilmesini kendilerine hak görmektedir. Fakat şu herkesçe bilinsin ki gayrimeşru işgalcilerin meşru müdafaa hakkı yoktur. Bir kız çocuğunun saçlarını döken keder ve korku, bu köhne dünya sisteminin yanına kâr kalmayacaktır. Temennimiz bu sistemin belâsını millet-i İslâm’ın elinden bulması yönünde, azim ve gayretimiz de bu ülkünün gerçekleşmesine yöneliktir." dedi.
"Son 10 ayda Gazze'de her gün ortalama 130 kişinin öldürülmesiyle toplam şehit sayımız resmen 40 bini geçmiş durumdadır." diyen Erol, "Bu sayının yaklaşık 17 bini çocuk ve 11 bini kadınlardan müteşekkildir. Gazze’de yaklaşık 3 bin 500 çocuk yetersiz beslenme sebebiyle ölüm ile karşı karşıyadır. Artık sayıların herhangi bir şey ifade etmediği, vicdanların köreldiği bu utanç verici durumu izah edecek kelime kalmamıştır. Küresel güçlerin yuvalandığı devletler ise bu suçların faillerini alkışlar eşliğinde ülkelerinde ağırlamış, zulme açıktan destek vermiş, insan hakları ve medeniyet iddiaları konusunda ikiyüzlülüklerini bir kez daha ortaya koymuşlardır. Sözüm ona evrensel insani değerlerin, insafsız uluslararası hukukun ne denli cılız ve afaki olduğu apaçık ortadadır. İnsani ve gayrı insani olanın ne olduğunu keyfi buyruklarla belirleme gafletini üzerimizden atmanın zamanı gelmiştir. Zira insana yaraşanın ne olduğunu insanı yaratan bilir." diye konuştu.
Zulme karşı hekim ve sağlıkçılar olarak duracaklarının altını çizen Erol, şunları kaydetti:
"Biz, zulme karşı duran hekimler ve sağlık çalışanları olarak bu azgın topluluğa karşı duruşumuzu şiddetlendirerek sürdüreceğiz. Üniversite kampüslerinden meydanlara kadar her yerde Gazze halkına desteğimizi ortaya koyacağız. Dün olduğu gibi bugün de israil’i ve onu meşru gören çürümüş insan müsveddelerini lanetlediğimizi ve her alanda boykot ettiğimizi ilan ediyoruz. Özellikle meslektaşlarımızın reçetelerinde, hastanelerde ve eczanelerdeki ilaç alımlarında tercihin yerli olandan yana olması gerektiğini vurgulamak istiyoruz. Tüm devlet kurumlarını, işletme sahiplerini ve halkımızı aktif boykota ve milli sermayeye destek çıkmaya davet ediyoruz. Zira zulme karşı durmak ve hakkı söylemek bu dünyada evlatlarımıza bırakabileceğimiz pek şerefli bir mirastır. Fakat daha da şereflisi dün İstiklâl Harbinde, Bosna’da, Karabağ’da; bugün Suriye ve Kuzey Irak’ta olduğu gibi yarın Filistin’de, Doğu Akdeniz’de ve Doğu Türkistan’da vaadi dolan hak sözlerimizin yerini tetiğe bırakmak olacaktır."