Hisarcıklıoğlu: 'Güçlünün değil, haklının güçlü olduğu bir Türkiye istiyoruz'
Adana Sanayi Odası Tahkim ve Arabuluculuk Uyum Merkezi'nin açılışı gerçekleştirildi. Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, 'Adalet ve güven duygusu bir ülkede güçlüyse, o ülkenin ekonomisi de güçlü olur. Bizim kültür ve inancımızda da, hukukun yeri çok önemli. Çünkü biz güçlünün haklı olduğu değil, haklının güçlü olduğu bir Türkiye istiyoruz' dedi.
Adana Sanayi Odası Tahkim ve Arabuluculuk Uyum Merkezi’nin açılışı gerçekleştirildi. Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, “Adalet ve güven duygusu bir ülkede güçlüyse, o ülkenin ekonomisi de güçlü olur. Bizim kültür ve inancımızda da, hukukun yeri çok önemli. Çünkü biz güçlünün haklı olduğu değil, haklının güçlü olduğu bir Türkiye istiyoruz” dedi.
TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, bir dizi ziyaretler için Adana’ya geldi. Önce Sarıçam TOBB Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi’ni ziyaret eden Hisarcıklıoğlu, ardından Adana Sanayi Odası Tahkim ve Arabuluculuk Uyum Merkezi’nin açılışına katıldı.
Açılışta konuşan Adana Sanayi Odası Başkanı Zeki Kıvanç, “İş dünyamızın her zaman şikayet ettikleri konuların başında, aşırı dosya yükü sebebiyle yargı sisteminin yavaş işlemesi gelmektedir. İşverenlerimiz bunu çok iyi bilir. Birde çalışanınızla davalık olduysanız, mahkemeyi kazanabilme şansınız neredeyse yoktur. Bizlerde bu kapsamda hem Adana Sanayi Odası olarak TOBB UYUM iş birliğiyle arabuluculuk faaliyetlerine bölgemizde Adana Sanayi Odası Tahkim ve Arabuluculuk Merkezi olarak başlıyoruz. Şehrimiz için hayırlı olması ve üyelerimizin, iş insanlarımızın hiçbir uyuşmazlık yaşamadan ticari faaliyetlerine devam etmesi temenni ediyorum” diye konuştu.
TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu ise arabuluculuk geleneğinin çok eskiye dayandığını belirtti. Hisarcıklıoğlu, “Aşırı dosya yükü sebebiyle, yargı sisteminin yavaş işlemesi, hep şikayet konusu olmuştur. Ortalama bir dava, 2 yıl ilk derece mahkemede sürer. Sonra bir 2 yıl daha ikinci Derece mahkemede devam eder. İşte bu noktada alternatif çözümler devreye girmek zorundadır. Esasında, biz millet olarak, bu konuya yabancı değiliz. Asırlar önce bizim ecdadımız, bunu uygulamaya başlamıştır” ifadelerini kullandı.
“Bu bir kazan-kazan yöntemi”
Ahilik geleneğinin arabuluculuğun temelini oluşturduğunu aktaran Hisarcıklıoğlu, şöyle devam etti:
“Oda, borsa ve camiamızın temelini oluşturan ahilikte, ticari ihtilafları ahiler çözerdi. Zaten kültürümüzde de ne diyor; kolaylaştırınız, zorlaştırmayınız. Sonra biz bunu unuttuk, Avrupa bizden alıp geliştirdi. Sayın Cemil Çiçek’in bakanlığı döneminde arabuluculuk imkanının temelleri atılmaya başlandı. TOBB ve odalarımızın bu işe sahip çıkması sonrasında, iş-işveren uyuşmazlıklarında, ticari uyuşmazlıklarda ve tüketici uyuşmazlıklarında arabuluculuk zorunlu hale getirildi. Bu sistemin kullanımı her geçen gün arttı. Buraya gelen dosya sayısı 2 buçuk milyona yaklaştı. Bunların yüzde 70’i, anlaşmayla sonuçlandı. Eskiden yıllar süren davalar, günler-haftalar içinde bitti yani adalete erişim hızlandı. Bu aynı zamanda, bir kazan-kazan yöntemi. Zira insanlar, zaman kaybından ve maddi anlamda kendilerini yıpratan uzun süreçten, yargı sistemimizse önemli bir iş yükünden kurtuldu.”
“Adalet terazisinin dengesini korumalıyız”
Türkiye geneli 55 odada arabuluculuk merkezinin hayata geçtiğini anlatan TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, “Bu merkezlerde 390 arabulucu da görev yapmaya başladı. Ben arabulucuları da merkezlerimizde görev almaya davet ediyorum. Böyle bir altyapı sağlanınca bu merkezler, iş dünyamızı artan bir şekilde arabuluculuğa yönlendirdi. Şu an ülke genelinde arabuluculuğa gelen başvuru sayısı ayda 100 bine ulaşmış durumda. Demek ki attığımız adım başarılı oldu. Toplumda bu konu hakkında bilgi arttı ve bunun faydalarını da insanlar görmeye başladı. Mesela bakın, Seydişehir’de 28 faklı kişiyi ilgilendiren ve 2 yıldır devam eden bir miras davası, arabuluculukta 4 saatte çözüldü. Ticaretimizi kolaylaştıracak, ekonomimizi ve yargı sistemimizi güçlendirecek, toplumsal barışımıza katkı sağlayacak her düzenleme, bizim için önemli ve değerlidir. Hukuk sistemi, devletin ve ekonominin temel direğidir. Hukuk güçlü olursa, insanların birbirine, kurumlara ve sisteme olan güveni artar. Adalet ve güven duygusu bir ülkede güçlüyse, o ülkenin ekonomisi de güçlü olur. Bizim kültür ve inancımızda da, hukukun yeri çok önemli. Çünkü biz güçlünün haklı olduğu değil, haklının güçlü olduğu bir Türkiye istiyoruz. Mülkün temelinde adaletin olduğuna inanan bir milletiz. İşte bu yüzden, adalet terazisinin dengesini korumalıyız. Haklının güçlü olması için çalışmalıyız” şeklinde konuştu.
TOBB Uyum Arabuluculuk ve Uyuşmazlık Çözüm Merkezi Yönetim Kurulu Başkanı Cemil Çiçek ise projenin öneminden bahsetti.