'Kanser ve kalp hastalığı' korkusu 'check-up'a yönlendiriyor
Uzmanlar, gizli kap hastalığı ve ailede kanser geçmişinin oluşturduğu riske işaret ederek, belirgin şikayeti olmasa da kişilerin düzenli sağlık kontrolünden geçmesini öneriyor.
Uzmanlar, gizli kap hastalığı ve ailede kanser geçmişinin oluşturduğu riske işaret ederek, belirgin şikayeti olmasa da kişilerin düzenli sağlık kontrolünden geçmesini öneriyor.
Medicana International Ankara Hastanesi İç Hastalıkları Uzmanı Dr. Hüseyin Öztürk, kronik hastalıklardan çok kanser ve kalp-damar hastalıkları korkusuyla kişilerin düzenli sağlık kontrolünden geçmeye başladığını söylerken, "Her ne kadar yaş, bu hastalıklar için riski artırsa da kimyasal ajanlar, stres gibi faktörlerle artık çok da belirleyici değil. Belirgin şikayeti olmasa da kişilerin ileri yaşları beklemeden düzenli Check-Up yaptırmalarını mutlaka öneriyoruz" diye konuştu.
Kalp kökenli ağrılarda mide spazmı yanılgısı
Uzm. Dr. Hüseyin Öztürk, "Bugüne kadar herhangi bir şikayetiniz olmayabilir. Merdiven, yokuş çıkabiliyor; hatta birkaç kilometre koşuyor bile olabilirsiniz. Ancak dikkat" sözleriyle gizli kalp hastalığına karşı uyardı. Kalp kökenli ağrıların yüzde 20-25’inin mide spazmı ya da ülser ağrısı gibi değerlendirilebildiğine işaret eden Öztürk, şunları kaydetti:
"Her şey yolunda giderken, birden göğsünüzde yanma; sol el, kol, omuz, boyun, çene ve sırtınıza yayılan bir ağrı veya uyuşma ile karşılaşırsanız hemen yaptığınız işi bırakıp rahatça oturun. Derin soluk almaya başlayın. Ağrınızın şiddetini ve süresiyle birlikte ağrı ile birlikte alışılagelmiş çarpıntı, nefes darlığı, terleme, mide ağrı ve bulantısı var mı diye kendinizi gözden geçirin ve lütfen en yakın sağlık kuruluşuna başvurun. Ağrı mide bölgesinden başlayıp göğüs kemiği arkasına ve de sırta doğru yayılım gösterebilir."
Uzm. Dr. Öztürk, gerek kalp-damar hastalıkları gerekse kanserde özellikle ebeveyn, kardeş ve yakın akrabalarda bu hastalıkların mevcut olmasının temel risk faktörü olarak kabul edildiğini; ayrıca yüksek şeker, tansiyon, kolesterol ve sigara kullanımı ile aşırı kilo durumlarının da diğer önemli risk grubunu oluşturduğunu söyledi. Öztürk, "Vücudumuzdan gelen uyarılara kulak vermeli, genel sağlık prensiplerine uymalı, risk faktörlerini taşıyor isek şikayetlerimizin oluşumundan önce check-up kontrollerimizi periyodik olarak yaptırmalıyız. Bu kontroller, hastanın kendine zarar vermediğini düşündüğü problemlerinin ciddiyetini ortaya çıkardığı gibi yaşantımızda genel olarak yapılan yanlışları hekimimizle paylaşarak düzeltebilme olanağı da sağlar" ifadelerini kullandı.