Maymun Çiçeği hastalığı nedir, belirtileri nelerdir?

Uzmanlar, Maymun Çiçeği (monkeypox) virüsünün dünya genelinde yayılmaya devam ettiğini, virüsün hem insanlardan hem de hayvanlardan bulaşabildiği konusunda uyarılarda bulunuyor.

DSÖ raporunda; Afrika bölgesinden 567, Amerika bölgesinden 175, Avrupa bölgesinden 100, Batı Pasifik bölgesinden 81 ve Güneydoğu Asya bölgesinden 11 M Çiçeği vakasının bildirildiği kaydedilirken, Doğu Akdeniz bölgesinde ise henüz herhangi bir vakanın görülmediği belirtildi.

Maymun Çiçeği hastalığı, özellikle Afrika'da yayılıyor ve Dünya Sağlık Örgütü, virüsün yeni bir varyantının ortaya çıktığını ve 600'den fazla kişinin hayatını kaybettiğini duyurdu. Ancak Türkiye'de bu virüsle ilgili herhangi bir vaka bildirilmedi.

İntaniye (Enfeksiyon) Hastalıkları Uzmanı Dr. Zeynel Abidin Demir, Maymun Çiçeği virüsünün belirtileri, tedavi süreçleri ve korunma yolları hakkında İLKHA'ya önemli açıklamalarda bulundu.

Maymun Çiçeği virüsü hakkında bilgiler aktaran Demir, "Maymun çiçeği hastalığı, belli bir virüs grubuna ait olan hastalık grubudur. Suçiçeği Hastalığı, Çiçek Hastalığı bildiğimiz hastalık gruplarındandır. Çiçek Hastalığı, Dünya Sağlık Örgütü tarafından eradike edilmiş hastalıklar grubundaydı. Maymun Çiçeği de çok nadir görülüyordu. Eradike edilmiş gibi gözüküyordu. Ancak 1950'lerde tespit edilmiş olup sadece Afrika'da belli zamanlarda görülüyordu. 1970'lere kadar da dünya çapında sadece Afrika'da görülüyordu. Son dönemlerde özellikle İsviçre'de gözüküyor olması bu virüsün uçakla ya da değişik transport şekilleriyle dünyaya yayıldığı şeklinde akıllara soru işaretlerini gündeme getirdi. Açıkçası herkes şu anda ne olacak diye beklemektedir." şeklinde ifade etti.

"Daha çok kemirgenlerden bulaştığı görülüyor"

Maymun Çiçeği hastalığının yayılma hızı hakkında bilgi veren Demir, "Bu hastalık temasla, yemeklerle bulaşan bir hastalıktır. Maymun Çiçeği hastalığı deniyor ama daha çok kemirgenlerden bulaştığı düşünülüyor. Kemirgenler ana konak, onlardan bizim gibi memeli hayvanlara geçebiliyor. Onların etinin yenmesiyle bulaşabilir. Ondan sonra o hastalığa sahip olan herhangi bir hastayla temas etmekle uzun süreli temasla bulaşabilir. Şimdiye kadar görülen pandemilerde çok fazla kişi etkilenmemiş açıkçası. Yani yayılma hızı çok yüksek değil ama etkileri çok şiddetli olduğu için dikkat edilmesi gereken bir hastalıktır." ifadelerine yer verdi.

"Hastalığın bulaşma süreci iki hafta gibi bir zamandır"

Maymun Çiçeği hastalığının insanda görülebilen belirtileri hakkında şöyle konuştu:

"İnsanda belirtileri vücutta döküntülerle oluşuyor. Bizim makül, papül, vizikül dediğimiz içi kabarmış vücutta döküntü şeklinde, kızamıkta, kızamıkçıkta görülen ya da suçiçeğinde görülen o tarzda döküntülerle meydana gelebiliyor. Özellikle el ve yüzleri de tutabiliyor bu hastalıkta. İlk başta başlarken yüksek ateşle, baş ağrısıyla, lenf bezlerinde şişme, özellikle koltuk altlarındaki lenf bezlerinde şişmeyle kendini belli edebilir. Bu belirtiler çıktıktan sonra da döküntüler meydana geliyor. Hastalığın bulaşma süreci iki hafta gibi veya temas ettikten sonra iki ila üç hafta arasında bir bulaşma süreci var. O dönem içerisinde kendimize dikkat etmemiz gerekiyor. Korunma yolları olarak şu an için çiçek aşısına karşı kullanılan aşı, Maymun Çiçeği için de kullanılıyor günümüzde. Onun dışında temastan kaçınma özellikle çok önemli. Zaten Dünya Sağlık Örgütü bunu pandemi ilan etmiş durumda. Türkiye'den de eğer herhangi bir temas, öyküsü olan bir durum olursa o durumda karantina altına alınması gerekiyor. Kişinin kendini takip etmesi ve sağlık kuruluşuna başvurması gerekiyor. Semptomlar hastada geliştiği vakit hasta tedavi altına alınıp yatırılıyor." şeklinde aktardı.

Türkiye'de bu hastalıkla ilgili herhangi bir vakaya rastlanmadığına dikkat çeken Demir, "Türkiye'de şu ana kadar herhangi bir vaka görülmemiştir. Ancak vaka görülmesi durumunda dikkat edilmesi ve gereken önemin alınması elzemdir. Geçmişte de günümüzde de Türkiye’de herhangi bir vaka görülmemiştir. Vaka görülen hastalara şu an herhangi belirli bir ilaç kullanılmamaktadır. Genellikle destek tedavisi verilmektedir. Geçmiş tarihlerde bu hastalıktan dolayı birçok ölüm vakası yaşanmıştır." dedi.