Ölümü beklerken sağlığına kavuştu

Ordu'da bağırsakları tıkanan ve doktorların kendisinden tamamen umudunu kestiği 47 yaşındaki kadın, özel bir hastanede yapılan başarılı ameliyatla yeniden sağlığına kavuştu.

Ölümü beklerken sağlığına kavuştu

Ordu’da bağırsakları tıkanan ve doktorların kendisinden tamamen umudunu kestiği 47 yaşındaki kadın, özel bir hastanede yapılan başarılı ameliyatla yeniden sağlığına kavuştu.

Ordu’da yaşayan 47 yaşındaki Nilgün Bayram, yakalandığı kanser hastalığı sebebiyle aldığı radyoterapi tedavisini bitirdi ama tedavinin yeni sorunlardan kurtulamadı. Radyoterapi tedavisi aldıktan kısa bir süre sonra yemek yiyememe, kusma ve mide bulantısı şikayetleri başladı. Tedavi arayışı için gittiği hastanelerde bağırsaklarında yapışıklık oluştuğu ve bu yüzden tıkandığı söylendi.

Kanser tedavisi sürecinde yıpranan vücudunun ameliyatı kaldıramayacağı, yüksek riskler taşıdığı ve çok fazla yapılabilecek bir seçenek olmadığı söylendi. Talihsiz hasta bu hastalık yüzünden yürüyemedi, hiçbir şey yiyip içemedi ve 1,5 ayda 70 kilodan 40 kiloya düştü. Bir deri bir kemik kalan 3 çocuk annesi Nilgün Bodur umutlarını tüketmiş neredeyse ölümü bekliyordu.

Yakınları, durumu iyice kötüleşen Nilgün Bayram’ı daha önce bu gibi hastalıklarda başarılı tedavilerini duydukları Medical Park Ordu Hastanesine getirdi. Gastroenteroloji Uzmanı Doç. Dr. Fuat Ekiz tarafından yapılan kolonoskopi ile bağırsakları incelendi, tıkalı olan yerler belirlendi ve çarenin cerrahi yöntemler ile mümkün olduğu değerlendirmesiyle Genel Cerrahi Uzmanı Dr. Öğr. Üyesi Nihat Polat’a yönlendirildi. Ölümü bekleyen Nilgün Bayram, Dr. Öğr. Üyesi Nihat Polat tarafından yüksek risk değerlendirmesi altında ameliyat edildi. Ameliyat sonrası yemek yemeye başlayan ve ayağa kalkıp yürümeye başlayan Nilgün Bayram adeta ölümden döndü.

“1 ay daha geç kalınsaydı ölebilirdi”

Gerçekleştirdiği başarılı operasyon hakkında bilgi veren Dr. Öğr. Üyesi Nihat Polat, Nilgün Bayram’ın kendilerine geldiğinde yürüyemediğini, yemek yiyemediğini, daha önce rahim ağzı kanseri nedeniyle radyoterapi gördüğünü ve bu sebeple bağırsağında darlıklar, tıkanıklıklar ve yapışmalar oluştuğunu belirtti.

Radyoterapiden 1 ay sonra bulantı kusma ve kilo kaybı yaşamaya başlayan hastaya gittiği hastanelerde kalıcı değil geçici tedaviler uygulandığını gördüklerini ve neredeyse hiç umut yok denildiğini anlatan Polat, şu bilgileri verdi:

“Hasta yiyip içemediği için yaklaşık 1,5 ay içinde 30 kilo kaybetmiş. 1 ay daha geç kalınsaydı hasta hayatını kaybedebilirdi. Yaptığımız değerlendirmeler sonucunda bağırsaklarında 3 yerde tam kat tıkanıklık olduğunu gözlemledik ve ameliyat kararı aldık. Hastanın dar olan tüm kalın bağırsağının yaklaşık 1 metrelik kısmını ve ince bağırsağının da yarım metrelik kısmını aldık. Dar olmayan kısımları birbirine bağladık. Yaptığımız 2 saatlik ameliyat sonrası hastamızın bağırsakları çalışmaya başladı, iştahı açıldı, yediği yiyecekler uygun bir şekilde bağırsağa inmeye başladı ve sağlıklı bir şekilde taburcu ettik. Hastamızın bu zorlu hastalığına şifa bulduğumuz için bizler de çok mutluyuz.”

"Ölümü bekliyordum, hayattan tamamen umudumu kesmiştim”

Geçirdiği zor günlerin ardından sağlığına kavuşmuş olmanın mutluluğunu yaşayan Nilgün Bayram da duygularını şöyle ifade etti: “1 yıl önce rahim ağzı kanserine yakalandım, kemoterapi ve radyoterapi aldım. Bu tedavilerim tamamlandığında bağırsaklarımın yapıştığını ve tıkandığını söylediler. Kanser gibi ağır bir hastalığı yendim fakat bıraktığı izlerden daha çok çektim. Yemeden içmede kesildim. Tedavi olmak istedim fakat hiçbir hastane beni kabul etmedi. Benim için yapılacak hiç bir şey kalmadığını ve tam anlamıyla iyileşemeyeceğimi söylediler. Dünyam başıma yıkıldı. 3 çocuk annesiyim, aklıma ilk gelen şey çocuklarım oldu. Kendimden ümidimi kesmiştim ki yakınlarım Medical Park Ordu Hastanesi’ne başvurmamı söylediler. Yürüyemediğim için beni çarşafa sardılar ve Medical Park Ordu Hastanesine getirdiler. Doktorum Nihat Polat’ın gerçekleştirdiği ameliyat sonrası kendime geldim ve yemek yemeye başladım. Yemek yedikçe vücudumun halsizliği geçti ve yürümeye başladım. Doktorum Fuat Ekiz ve Nihat Polat’a beni bu amansız hastalıktan kurtardıkları ve yaşama tutunmamı sağladıkları için teşekkür ediyorum.”