Pasif içicilik çocukları tehdit ediyor

Çocukların tütün dumanına karşı daha hassas olduğunu belirten uzmanlar, sigara dumanından pasif olarak etkilenen çocukların kalp damar hastalıklarına erken yaşlarda yakalanma riskinin yüksek olduğunu söylüyor.

Pasif içicilik çocukları tehdit ediyor

Çocukların tütün dumanına karşı daha hassas olduğunu belirten uzmanlar, sigara dumanından pasif olarak etkilenen çocukların kalp damar hastalıklarına erken yaşlarda yakalanma riskinin yüksek olduğunu söylüyor.

Medical Park İzmir Hastanesi Kardiyoloji Kliniğinden Doç. Dr. Mehmet Emre Özpelit, sigara bağımlılığının dünyadaki her beş ölümden birinin nedeni olduğunu belirterek, “Sigara içmeyen ama dumanına maruz kalanlarda da kalp damar hastalığı anlamlı olarak daha fazla bulunmuştur. Özellikle dumandan pasif etkilenen çocuklarda kalp damar ve akciğer hastalıkları daha erken yaşlarda başlamaktadır. Bu çocuklarda iyi kolesterolün azaldığı ve kan basıncının daha yüksek olduğu görülmüştür. Yine yapılan araştırmalar, sigara içilen bir evde büyüyenlerin, kendileri içmese bile yetişkin olduklarında ciddi bir akciğer hastalığından ölme risklerinin arttığını gösteriyor. Yani pasif içiciliğin olumsuz etkileri çocukluktan sonra da kalıcı olarak devam etmektedir. ABD’de yapılan bir araştırmaya göre; haftada 10 saat ya da daha fazla sigara dumanına maruz kalmak, maruz kalmayanlara kıyasla, kronik kalp hastalığından ölüm riskini yüzde 27, felç geçirme riskini yüzde 73, kronik akciğer hastalıklarından ölme riskini de yüzde 42 artırıyor. Bu nedenlerle anne ve babaların çocuklarının ileri yaşlardaki sağlığını da düşünerek sigarayı mutlaka bırakmaları gerekmektedir. Ayrıca ebeveynlerinden bir ya da ikisi sigara içen çocukların ileride sigaraya başlama oranları da daha fazla olmaktadır. Bu konuda anne ve babalara olumsuz rol model olmama adına büyük görevler düşmektedir” dedi.

Kalp krizi ve inme

Sigaradan en çok etkilenen organlarımızın kalp, atardamarlar, akciğerler, göz, kemikler, mesane, ağız bölgesi, mide ve bağırsaklar olduğunu söyleyen Özpelit, “Tütün dumanındaki kimyasal maddeler damarların iç zarı olan endoteli zedelemekte ve ayrıca kan hücrelerine de zarar vermektedir. Bunun sonucunda damar sertliği adını verdiğimiz kronik bir hastalık başlamış olur. Damar sertliğinde damar duvarında plak adı verilen yağ ve kireçten oluşan sert tabakalar oluşur. Zamanla bu tabakalar büyüyerek damarın içini daraltır ve organlara giden kan akışı azalır. Zaman zaman bu plaklar yırtılarak ani tıkanmalar da oluşturabilirler. İşte bu sürecin sonunda kalp krizi ve inme gibi hayatı tehdit eden durumlar oluşmaktadır” ifadelerini kullandı.

"Anne adayları sigaradan uzak durmalı"

Anne adaylarının da sigaradan uzak durmaları gerektiğinin altını çizen Özpelit, şu uyarıda bulundu: “Hamilelikte sigara içimi anneye olduğu kadar bebeğe de zararlıdır. Bebekte düşük doğum ağırlığı, gelişme geriliği, ana rahminde ölüm gibi tehlikeleri içerir. Annenin bir an önce sigarayı bırakması gerekli olup hatta gebelik planlanmadan önce bırakması teşvik edilmelidir. Sigarayı bırakmak kalp hastalıklarını önlemenin en etkili yoludur. Ne kadar uzun süre içilmiş olursa olsun bırakıldığı anda vücuda zararı hızla azalmaktadır. Kalp hastalığı olanlar sigarayı bıraktıkları takdirde ani ölüm ve tekrar kalp krizi geçirme olasılığını ciddi olarak azaltırlar. Çok uzun süre sigara içmek hem fiziksel hem de psikolojik bağımlılık oluşturduğu için bırakmak birçok kişi için zor bir süreçtir. Ancak kısa süre sonra kişi vücudunun ne kadar rahatladığını, nefes almasının düzeldiğini, efor kapasitesinin arttığını, kendisini daha hissettiğini fark eder. Sigarayı bırakmakla birlikte diğer sağlıklı yaşam tarzı uygulamaları da teşvik edilmelidir. Uygun kiloya ulaşmak, stres düzeyini azaltmak, sağlıklı beslenmek, fiziksel aktiviteyi artırmak bunlar arasındadır. Sigarayı bırakmada güçlük çeken kişiler sağlık kuruluşlarından bu konuda yardım alabilirler.”