- Haberler
- Genel
- Prof. Dr. Azkur, 'Veteriner İşleri Genel Müdürlüğü'nün kurulması gerekliliğini izah ediyoruz'
Prof. Dr. Azkur, 'Veteriner İşleri Genel Müdürlüğü'nün kurulması gerekliliğini izah ediyoruz'
Kırıkkale Üniversitesi Veteriner Fakültesi Viroloji Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Ahmet Kürşat Azkur, 'Cumhurbaşkanı Danışmanı Prof. Dr. İbrahim Saraçoğlu, bu süreçte bu mücadelede veteriner hekimlerin önemli bilgi birikimine sahip olduğunu ve burada eczacıların, veteriner hekimlerin ve diğer fakülte mensuplarının görev alması gerektiğini belirtti. Biz de buradan cesaret alarak ülkemizde Zoonotik Hastalıklar Araştırma Enstitüsü'nün, Tarım ve Orman Bakanlığının bünyesinde müstakil bir veteriner otorite, Veteriner İşleri Genel Müdürlüğü'nün kurulması gerekliliğini izah ediyoruz' dedi.
Kırıkkale Üniversitesi Veteriner Fakültesi Viroloji Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Ahmet Kürşat Azkur, “Cumhurbaşkanı Danışmanı Prof. Dr. İbrahim Saraçoğlu, bu süreçte bu mücadelede veteriner hekimlerin önemli bilgi birikimine sahip olduğunu ve burada eczacıların, veteriner hekimlerin ve diğer fakülte mensuplarının görev alması gerektiğini belirtti. Biz de buradan cesaret alarak; ülkemizde Zoonotik Hastalıklar Araştırma Enstitüsü’nün, Tarım ve Orman Bakanlığının bünyesinde müstakil bir veteriner otorite, Veteriner İşleri Genel Müdürlüğü’nün kurulması gerekliliğini izah ediyoruz” dedi.
Kırıkkale Üniversitesi Veteriner Fakültesi Viroloji Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Ahmet Kürşat Azkur, Türk Veteriner Hekimler Birliği Merkez Konseyi’nde İHA’nın sorularını yanıtladı. Azkur, Veteriner İşleri Genel Müdürlüğü’nün kurulması gerektiğini açıkladı.
Türk Veteriner Hekimleri Birliği Bilim Komisyonu’nda da aktif görev aldığını söyleyerek, “Virolog veteriner hekimler Covid-19 aşısı ve serumunu kısa sürede üretmeye hazır olduklarını ve Covid-19 ile mücadelede her türlü göreve talip olduklarını bir kez daha beyan ettik. Veteriner Hekimler evcil, yabani birçok hayvanı tedavi ediyor ve koruyor. Veteriner hekimler yine hayvanlardan insanlara geçen zonooz infeksiyonlar konusunda da mücadele etmekte. Dünyada şu an bilinen en az bin 415 enfeksiyonun yüzde 61’i yani 868’i zoonoz karakter taşımaktadır. Her yıl birçok enfeksiyon çıkmaktadır. Bu enfeksiyonların yüzde 75’i de zoonoz karakterlidir. Yani hayvanlardan insanları enfekte etme potansiyeline sahiptir. 2019 yılında yine hayvanlardan insanlara geçtiği belirtilen SARS-COV-2 virüsü ve Covid-19 hastalığına neden olan virüs yine zoonoz karakterlidir” ifadelerini kullandı.
İnsanlarda son yıllarda ortaya çıkan hastalıkların birçoğunun hayvanlardan kaynaklandığını hatırlatan Azkur, gıda güvenirliğinin ve sürdürülebilir gıda güvenliğinin önemine dikkat çekti. Azkur, “İnsanlarda görülen hastalıkların büyük bir kısmının hayvanlardan kaynaklandığı düşünüldüğünde, gıda güvenilirliği ve sürdürülebilir gıda güvenliği ancak hayvan sağlığı ve refahının güvence altına alındığı ve sürdürülebilir hayvan yetiştiriciliğinin tesis edilebilmesi, hayvanların sağlıklı olarak idame ettirilmesiyle mümkündür. Bu bağlamda düşünüldüğünde bugün dünyada tek sağlık konseptinin önemi her geçen gün artmaktadır. ‘Sağlıklı İnsan İçin Sağlıklı Hayvan’ gerekliliği üzerine kurulu ‘Tek Sağlık Konsepti’ yaklaşımında, çevrenin, hayvan sağlığı ve refahı, gıdanın, halk sağlığı ve insanın korunması önem kazanmaktadır. Veteriner hekimler de burada üstlerine düşen görevi yapmaktadırlar. Tek Sağlık konsepti çerçevesinde Cumhurbaşkanı Danışmanı Prof. Dr. İbrahim Saraçoğlu, bu süreçte bu mücadelede veteriner hekimlerin önemli bilgi birikimine sahip olduğunu ve burada eczacıların, veteriner hekimlerin ve diğer fakülte mensuplarının görev alması gerektiğini belirtti. Bunu yaparken Ankara Üniversitesi’nin de uzun yıllardır bunu yaptığını belirtti. Biz de buradan cesaret alarak; ülkemizde Zoonotik Hastalıklar Araştırma Enstitüsü’nün, Tarım ve Orman Bakanlığının bünyesinde müstakil bir veteriner otorite, Veteriner İşleri Genel Müdürlüğü’nün kurulması gerekliliğini izah ediyoruz. Çünkü veteriner hekimler bugün İstanbul Pendik Araştırma Enstitüsü, Ankara’da Etlik Araştırma Enstitüsü yine Ankara’da bulunan Şap Araştırma Enstitüsü’nde bu tür faaliyetlerini yürütmektedirler. Bu yürüttükleri faaliyetlerde tek bir hastalığa karşı virüsün izolasyonunu, virüsün karakterizasyonunu, virüsün tanısını ve elde ettikleri saha suçlarından virüsün aşı çalışmalarına devam etmektedirler. Ürettikleri aşılarla Türkiye’deki birçok hastalığın salgın niteliğinden tek tük görünen vak’alar seviyesine düşürmüşlerdir. Veteriner hekimlerin ürettikleri bu aşılar, Türkiye’de son derece başarılı bir şekilde çalışmakta ve hayvan hastalıklarla mücadelede önemli rol oynamaktadır” diye konuştu.
Dünyayı etkisi altına alan Covid-19 salgını üzerinden gelecekteki salgınlara da dikkat çeken Azkur, “Sağlık Bakanlığı ile Tarım ve Orman Bakanlığının ortak yönetiminde kurulması gerektiğine inanıyoruz. Gelecekte Covid-19 yerine başka bir şey gelecek. Biz her hastalık geldiğinde; tanı kitine, antivirallere, aşı üretimine, yetişmiş personele ihtiyaç olacak. Şu an böyle bir enstitünün kurulması elzemdir. Bir musibet bin nasihatten iyidir. Şu an başımızda bir musibet var. Veteriner hekimlerin aşı üretmede, tanı koymada tecrübeleri var” açıklamasında bulundu.
Veteriner Fakültelerinin kuruluş amacının, viral bir hastalık olan sığır vebasıyla mücadele olduğuna değinen Azkur, “Türk veteriner hekimleri, Türk milleti, yerli ve milli aşı üretme kültürüne sahiptir. Bu çabalar, Mareşal Fevzi Çakmak’a ‘Eğer Türk veteriner hekimleri olmasaydı istiklalimizi kazanamayacaktık’ sözünü söyletmiştir. İnsanlık tarihi boyunca yaklaşık 34 milyar dolar harcanarak 586 milyar dolar daha fazla para kazanılmıştır. Aşıya yatırılan para fazlasıyla geri dönmektedir. Aşılamalarla 3 milyon çocuğun ölmesi engellenmektedir. Veteriner hekimler bilgi birikimlerine 119 yıldır sahiptir. Ülkemizde bulunan veteriner fakültelerinin 25’nde yaklaşık 51 öğretim üyesiyle konuştuk, hepsi de göreve hazır olduklarını beyan ettiler” diye konuştu.
Aşının bulunması halinde saha çalışmalarının başlayacağını belirten Azkur, “Aşı üretirken en önemli malzemelerden bir tanesi virüsün izolasyonudur. Yani veteriner hekimler bu virüsü, Sağlık Bakanlığı tarafından klinikler, örneklere ulaşabilirse izole edebilirler. Aşıdaki en önemli şeylerden bir tanesi antijenin elde edilmesidir” ifadelerini kullandı.
Dışişleri Bakanlığı tarafından yayınlanan genelgeye göre 65 yaş üstü vatandaşların sokağa yasağını da değerlendiren Azkur, veteriner hekimlerin de isimlerinin sağlık çalışanları haricinde belirtilmesi gerekliliğine vurgu yaptı. Azkur, “65 yaş ve üstü kişiler ile kronik hastalığı olan şahısların sokağa çıkma yasağını düzenleyen İçişleri Bakanlığı’nın Genelgesinde, kamu görevlileri ve eczacılar yasaktan muaf tutuldu. Genelgede sağlık çalışanları adı altında veteriner hekimlerin de kastedildiği düşünülmekle birlikte bu hususa açıklıkla beyan edilmedi. Bunun için sağlık hizmeti sunan veteriner hekimlerin de genelge kapsamına alınarak sokağa çıkma yasağından muaf tutulmalarının önemli olduğunu düşünüyoruz. Çünkü hayvanlar canlı, biyolojik varlıklar. Bir inek gecenin 12’sinde doğurursa buna tabii ki veteriner hekim gidecek. Veteriner hekimlerin gerekli müdahaleleri edebilmeleri için 65 yaş genelgesinde bizzat isimlerinin belirtilmesini istiyoruz” dedi.