Prof. Dr. Hacısalihoğlu: '15 Temmuz'u unutursak kalbimiz kurusun'
'15 Temmuz'u unutursak kalbimiz kurusun' diyen İstanbul Yeni Yüzyıl Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Yaşar Hacısalihoğlu Üniversite'de düzenlenen panelde, 'Cumhurbaşkanı'nı hiç kimsenin yalnız bırakmaya hakkı yoktur' dedi.15 Temmuz...
"15 Temmuz’u unutursak kalbimiz kurusun” diyen İstanbul Yeni Yüzyıl Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Yaşar Hacısalihoğlu Üniversite’de düzenlenen panelde, “Cumhurbaşkanı’nı hiç kimsenin yalnız bırakmaya hakkı yoktur" dedi.
15 Temmuz kanlı darbe girişimin birinci yıl dönümünde İstanbul Yeni Yüzyıl Üniversitesi “Bir İhanet Şebekesinin Anotomisi” başlıklı panel düzenlendi. Alev Ofluoğlu Konferans Salonu’nda yapılan panele konuşmacı olarak AK Parti İstanbul Milletvekili Metin Külünk, Gazeteci-Yazar Kenan Kıran, Kırıkkale Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Levent Eraslan, Gazeteci-Yazar Nedim Şener, Polis Akademisi Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Şafak Ertan Çomaklı ve Emekli Askeri Hakim Dr. Ahmet Zeki Üçok katıldı. Konuşmacıların yanı sıra panele İstanbul Yeni Yüzyıl Üniversitesi Mütevelli Heyeti Başkanı Dr. Azmi Ofluoğlu, öğretim üyeleri, 15 Temmuz Gazileri ve 15 Temmuz Şehitleri’nin yakınları katıldı. Panelde, FETÖ terör örgütünün dünden bugüne anatomisi masaya yatırıldı.
“15 Temmuz gecesi iki ayrı duyguyu aynı anlarda yaşadık”
“15 Temmuz gecesi iki ayrı duyguyu aynı anlarda yaşadıklarını belirten Rektör Prof. Dr. Yaşar Hacısalihoğlu konuşmasında şunlara yer verdi; “Bir yanıyla bir ihanet şebekesinin arkasındaki küresel güçlerin maşalık rolünü üstlenenlerin ülkeye ihanete kalkışmalarını, geceyi bir kaosa dönüştürerek ülkeyi karanlığa sürüklemenin peşinde olmalarını zihnimizde, yüreğimizde oluşturduklarıydı. Diğer yanıyla buna canlarını siper ederek istiklallerini, demokrasilerini korumak uğruna sokaklara dökülen o küçücük cep telefon ekranındaki kocaman o yürekli sesi duyduktan sonra bir millet şuuruyla davranan ve o günü bir demokrasi destanı yazarak büyük bir zafer şölenine dönüştüren o duygu ve düşünceyle yoğrulduk. Bu iki noktada ortaya çıkan 15 Temmuz bilinci dediğimiz şuurun ve fikriyatın oluşup yerleşik hale gelmesidir.”
“Ne yaşadığını, niçin yaşadığını bilen toplumlar için gelecek vardır. Bunu yapamayanların geleceğini başkaları tasarlar. Dolayısıyla biz 15 Temmuz’da yaşadıklarımızdan çok önemli sonuçlar çıkararak geleceğimizde koyduğumuz hedefe kabına sığmayan Türkiye olarak ilerlemek zorundayız. Biz o gün büyük bir sorumlulukla bunu yaptık. O sorumluluk bütün mazlum milletlere nefes olmak ve öz güven aşılamaktı. Bu kale düşseydi bütün mazlum milletler açısından umut ortadan kalkacaktı. Bu yapı bir yıllık zaman zarfı içerisinde birçok yönleriyle, insanı hayretlere düşürecek özellikleriyle öne çıktı. Bu casusluk örgütlenmesinin bir dizi kutsal değeri maskeleyerek yaptığını gördük. Sonuçta gelinen noktada biz bu süreçte bu mücadelenin esas itibariyle yeniden inşa sürecindeyiz. Yeniden devlet kurumlarını dimdik ayakta tutarak, tanzim ederek, bütünleştirerek, milletiyle hemhal kılarak geleceğimize sahip çıkma mücadelesi içindeyiz. Mücadeleyi yaparken bu bir yıllık zaman zarfı içerisinde bu ihaneti gerçekleştiren teröristlerin yargılama süreçlerini gördük. Onların yeni heveslerini, sürekli motivasyonlarını ayakta tutma çabalarını gördük. O yüzden biz bugün bu panelle aslında bir kalkışmanın sonucunda bir ihanet şebekesi olan FETÖ’nün bütün kirli ilişkilerini analiz ederek ve buradan çok önemli sonuçlar çıkararak bu mücadele ruhuna süreklilik kazandıralım istedik.”
“Cumhurbaşkanını hiç kimsenin yalnız bırakmaya hakkı yoktur” Bu mücadelede Cumhurbaşkanını hiç kimsenin yalnız bırakmaya hakkı olmadığını vurgulayan Prof. Dr. Yaşar Hacısalihoğlu, “ 15 Temmuz’un bu gerçeğini karartmaya çalışanların, bilinçli bir sis perdesi örerek kontrollü darbe yakıştırmalarıyla terör örgütleriyle mücadelenin en kapsamlı hukuksal yönü olan OHAL’in ilan edilmesini yani 20 Temmuz’u darbe diye nitelendirmekte. 15 Temmuz ruhunu öldürmeye kalkışanlarla bu sürecin yüzleşmesi gerekir. Bu bir FETÖ terminolojisidir. FETÖ’nün önümüzdeki zaman dilimi içerisinde amacı yeniden diriltme hevesidir ve onlara bir anlamda motivasyon olma halidir. 15 Temmuz’u unutmadan bilincini yerleştirerek ve unutturmaya kalkanlara da şu sözü söyleyerek panelimizi tamamlayalım; 15 Temmuz’u unutursak kalbimiz kurusun.”