Sınavlarda başarıyı elde etmek için sabır, disiplin ve süreklilik şart
21 Haziran'da Temel Yeterlilik Testi (TYT), 22 Haziran'da ise Alan Yeterlilik Testi (AYT) ve Yabancı Dil Testi (YDT) yapılacak.
Psikolojik Danışman ve Rehberlik Hocası Abidin Aydoğan, YKS’ye hazırlanan öğrenciler için son 4 ayın büyük önem taşıdığını belirterek, bu sürecin nasıl yönetilmesi gerektiğine dair önemli tavsiyelerde bulundu.
21 Haziran'da Temel Yeterlilik Testi (TYT), 22 Haziran'da ise Alan Yeterlilik Testi (AYT) ve Yabancı Dil Testi (YDT) yapılacak.
Yükseköğretim Kurumları Sınavı’na (YKS) 4 ay kala öğrenciler için en kritik döneme girildiğini belirten Psikolojik Danışman ve Rehberlik Hocası Abidin Aydoğan, konuların büyük ölçüde tamamlanmış olması ve deneme süreçlerinin hızlandırılması gerektiğini vurguladı.
Aydoğan “Malum olduğu üzere sınava 4 ay kaldı. Bu saatten sonra 'Ben başaramam', 'Çok eksiğim var', 'Artık yetişmez' gibi olumsuz düşüncelere kapılmanın hiçbir anlamı yok. Çünkü bu düşünceler sadece çalışmaktan uzaklaştırır ve sürece zarar verir. Önemli olan şu ana kadar neler yaptığınız ve bu süreci nasıl yöneteceğinizdir. Strese girerek veya eksiklerinize takılıp çalışmayı bırakmak sizi daha da geriye götürür. Bu dönemde en önemli şey, süreci kontrol altına almanız ve eksikleriniz doğrultusunda bir plan yaparak çalışmaya devam etmenizdir. TYT’nin büyük kısmını hallettiyseniz, artık AYT’ye odaklanılmalıdır. Çünkü AYT sınavın yüzde 60’ını oluşturuyor ve esas belirleyen kısım burasıdır.” ifadelerini kullandı
“Hedefiniz çalışma temponuza uygun olmalı”
Özellikle 0-50 net aralığında olan öğrenciler için bu dönemin net artırma açısından çok önemli olduğunu belirten Aydoğan, “Bu süreç net artırma dönemidir. Yani geçmişte çalıştığınız bilgileri denemelerle pekiştirerek hatalarınızı en aza indirebileceğiniz zamandasınız. Mart ayıyla birlikte artık süreç hızlanacak, stres ve kaygı doğal olarak artacaktır ama burada önemli olan bu kaygıyı doğru yönetmek. Kaygıyı kontrol altına alan ve düzenli bir planla ilerleyen öğrenciler başarılı olacaktır. 50-60 net yapan bir öğrenci için 70-80 net seviyesine çıkmak mümkündür. Ama eğer şu an 20-30 net yapıyorsanız, kendinize bir anda 90 net hedefi koymanız gerçekçi olmaz. Çünkü bu sizi sadece strese sokar ve çalışma veriminizi düşürür. Bunun yerine adım adım ilerlemelisiniz. Önce 50-60 net bandına çıkmayı hedefleyin, ardından daha yukarıyı düşünün.” şeklinde aktardı.
Ramazan ayının da verimli değerlendirilmesi gerektiğine dikkat çeken Aydoğan, "Özellikle iftar ile sahur arasındaki geniş zaman dilimi, genel tekrar yapmak ve branş denemeleri çözmek için çok büyük bir fırsattır. Bu saatleri iyi değerlendiren öğrenciler rakiplerine göre avantaj sağlayacaktır. Eğer gündüz verimli çalışamıyorsanız, akşam ve gece saatlerini daha verimli kullanabilirsiniz.” önerisinde bulundu.
Deneme sınavlarının önemine değinen Aydoğan, "Artık haftalık deneme sürecine kesinlikle başlamalısınız. Haftada en az bir TYT, bir AYT denemesi çözerek eksiklerinizi tespit etmeli ve bunlar üzerine yoğunlaşmalısınız. Denemeleri çözdükten sonra yanlışlarınızı analiz etmezseniz, sadece soru çözmüş olursunuz ama gelişemezsiniz. Önemli olan yanlışlarınızdan ders çıkarmak ve eksik olduğunuz konular üzerine tekrar çalışmak”. dedi.
“Başarı için sabır, disiplin ve süreklilik şart”
Aydoğan, sabrın pasif bir bekleyiş değil, aktif bir mücadele süreci olduğunu vurgulayarak, “Sabır, sadece oturup beklemek değildir. Sabır, çalışmaya devam etmektir. Sabır, zorluklarla mücadele etmektir. Eğer bugün zorlanıyorsanız, eğer çalışmanıza rağmen istediğiniz sonucu hemen alamıyorsanız bu normaldir. Ancak önemli olan bu süreçte devam edebilmek. Başarı, asla bir gecede gelmez. Sürekli olarak kendinizi geliştirmeli, her gün bir adım daha ileriye gitmelisiniz.” ifadelerini kaydetti.
Sosyal medya, telefon ve diğer dikkat dağıtıcı etkenlere karşı sabırlı ve iradeli olunması gerektiğini ifade eden Aydoğan, “Bu süreçte telefon, sosyal medya, dış etkenler sizi çok fazla zaman kaybına uğratabilir. Eğer her gün iki saat telefonla vakit geçiriyorsanız, bunu haftalık bazda düşünün. Bir haftada 14 saat eder. Bu 14 saati eksiklerinize ayırsanız ne kadar ilerleyebileceğinizi bir düşünün. Küçük değişiklikler, büyük sonuçlar getirir.” şeklinde konuştu.
“Aileler öğrencilere psikolojik destek vermeli”
Bu süreçte ailelerin öğrenciler üzerindeki baskısını azaltması gerektiğini belirten Aydoğan, "Veliler, çocuklarının seviyesine ve çalışma temposuna uygun beklentiler içinde olmalı. Çocuğunuzu başkalarıyla kıyaslamak, onun özgüvenini zedeler ve motivasyonunu düşürür. Bunun yerine 'Elinden geleni yapıyorsun, biz sana güveniyoruz' diyerek destek olmak çok daha önemlidir. "Öğrenci, sınavdan korkmamalı; aksine sınav ondan korkmalı. Eğer bir öğrenci gerçekten çalıştıysa, gerçekten emek verdiyse, sınava girerken 'Ben elimden geleni yaptım, gerisi artık Allah’a kalmış' diyerek tevekkül etmeli. Çünkü elinizden geleni yaptıysanız, gerisini dert etmeye gerek yoktur.” ifadelerine yer verdi.
Son olarak, YKS’ye girecek tüm öğrencilere başarılar dileyen Aydoğan, "Bu süreçte pes etmeyin. Çalışmalarınızın karşılığını alacağınıza inanın, azminizi kaybetmeyin. Sabır, disiplin ve süreklilikle ilerleyen her öğrenci hedeflerine ulaşacaktır. Son ana kadar çalışmaya devam edin ve asla umudunuzu kaybetmeyin.” ifadelerinde bulundu.