Tarihi dikiş makinelerini sergiliyor
Konya'da tarihi dikiş makinesi koleksiyonu yapan terzinin dükkanında sergilediği eski dikiş makineleri görenlerin ilgisini çekiyor. Koleksiyonun sahibi 36 yıllık terzi Ömer Demirkıran, 'Yapabildiğim, bulabildiğim kadar makinem olacak. Almak için bir araba sattım, bir araba daha satarım herhalde' dedi.
Konya’da tarihi dikiş makinesi koleksiyonu yapan terzinin dükkanında sergilediği eski dikiş makineleri görenlerin ilgisini çekiyor. Koleksiyonun sahibi 36 yıllık terzi Ömer Demirkıran, "Yapabildiğim, bulabildiğim kadar makinem olacak. Almak için bir araba sattım, bir araba daha satarım herhalde" dedi.
Konya’da yaşayan 48 yaşındaki terzi Ömer Demirkıran, damadı tarafından kendisine hediye edilen bir dikiş makinesi vasıtasıyla tarihi dikiş makinesi koleksiyonuna başladı. O günden beri dükkanında bir çok tarihi dikiş makinesi bulunduran Demirkıran’ın terzi dükkanı görenlerin dikkatini çekiyor. 1981 yılında terzi çırağı olarak mesleğe başladığını ve 36 yıldır bu işi yaptığını belirten Ömer Demirkıran, damadını bir makine hediye ettikten sonra bu işe merak sardığını söyledi. Koleksiyonundaki dikiş makinelerinin en eskisinin 1870 yılına, en yenisinin ise 1935 yılına ait olduğunu belirten Demirkıran, makinelerin hepsinin çalıştığını ve bakımlarını kendisi yaptığını, parçalarının ise tam olduğunu ifade etti.
“Terzi konseptinden biraz çıkardım”
Bu işi eski bir şeye verilen değer olarak nitelendiren Demirkıran, “Mesela makineyi kim kullanmış onu bile biliyorum. Terzi mi kullanmış, ev hanımı mı kullanmış? Temiz kullanılmış mı, neresi çizilmiş biliyorum. 1960 yılına ait hiç kullanılmamış bir tane makinem var. Kutusuyla öyle kalmış. 1870 yılına ait bir tane makinem var Alman malı. 1880 yılına ait Singer var. 1890 yılına ait kömürlü ilk terzi ütülerden var. 1960 yılına ait ilk elektrikli ütüler var. Hepsinden birer parça ayarladım. Terzi konseptinden biraz çıkardım. Daha değişik olsun dedim” diye konuştu.
“Tepki ve görüşlerden memnunum”
Demirkıran, dükkanı görenlerin tepkilerinden ve görüşlerinden memnun kaldığını dile getirdi. Sen bu işe meraklısın deyip hediye edenlerin olduğunu aktaran Demirkıran, “1894 yılına ait Osmanlı haritası, ev ütüsü hediye ettiler. Malın değerini bilen birisi olduğum için veriyorlar. Babaannemin, anneannemin, bizim makinelerimiz var kullanmıyoruz. Söylüyorum makinenin değerini, nasıl olduğunu. Hatta getirin bakayım temizleyip sonra geri vereyim diyorum” şeklinde konuştu.
"Param oldukça ve değerini bulursam alacağım" Kendisindeki dikiş makineleri fiyatlarının internette çok uçuk olduğunu aktaran Demirkıran, “İnternete bakarsan 400-500 bin TL’ye kadar var. Ben bir tane 2 bin 500 liraya aldım, aynı ürün 300-400 bin TL yazıyor. Param oldukça ve değerini bulursam alacağım. Makineye baktığın zaman anlayabilirsin. İyi mi, kötü mü? Bakım yapılmış mı? Malzemeleri tam mı? Kutuları da çok önemli. Kutularda çizik, kırık olmayacak. Anahtar kilitleri sağlam olacak. Yapabildiğim, bulabildiğim kadar makinem olacak. Almak için bir araba sattım, bir araba daha satarım herhalde. Benim için çok önemli, isteseler satmam. Bildiğim kadarıyla da bir tek bende var” ifadelerini kullandı.