TDP Genel Başkanı Sarıgül, Erzurum'da partililerle bir araya geldi
Türkiye Değişim Partisi Genel Başkanı Mustafa Sarıgül, partililerle bir araya gelmek ve 23 Temmuz etkinliklerine katılmak için Erzurum'a geldi.
Türkiye Değişim Partisi Genel Başkanı Mustafa Sarıgül, partililerle bir araya gelmek ve 23 Temmuz etkinliklerine katılmak için Erzurum’a geldi.
Erzurum İl Başkanlığında düzenlenen kahvaltıda partililerle buluşan Türkiye Değişim Partisi Genel Başkanı Sayın Mustafa Sarıgül burada açıklamalarda bulundu. Vatanın bölünmez bütünlüğünü korumak için toplanan Erzurum Kongresi’nin 103. yıl dönümünde burada olmaktan büyük bir gurur ve onur duyduğunu ifade eden Sarıgül, “Şimdi olduğu gibi o yıllarda da Amerika’nın mandası olmak, Amerika’nın himayesi altına girmek isteyenler vardı. Erzurum Kongresi, manda ve himayeyi kesin bir şekilde reddetmiş ve “Tam Bağımsız Türkiye” demiştir. Türkiye Değişim Partisi bu anlayışın devamıdır. Türkiye Değişim Partisi, “Malazgirt’ten Kocatepe’ye tam bağımsız Türkiye” diyen bir partidir. Türkiye Değişim Partisi “ne Amerika ne Rusya ne Çin her şey Türkiye için” diyen bir partidir” dedi.
“Yunanistan, dengimiz değil ki düşmanımız olsun”
Avrupa’nın şımarık çocuğu Yunanistan’ın adaları silahlandırdığını kaydeden Sarıgül, “Sınırlarımıza silah yığıyor. Karasularımızı, hava sahamızı ihlal ediyor. Yunan Başbakanı ABD kongresinde konuşuyor. Kıbrıs’ın tamamını istiyor. Bu kötü komşuluk ve düşmanlık Türkiye Değişim Partisi olarak bizi rahatsız etti. Genel Sekreterimiz Sayın Teoman Mutlu’yla Atina’ya gittik ve Yunan Parlamentosunun önünde Türk bayrağı açarak Yunanistan Başbakanını uyardık. “ABD’nin oyununa gelmeyelim. Ege Denizi barış denizi olsun. Bütçelerimizi silaha değil çocuklarımıza harcayalım” dedik. Ne yazık ki Yunanistan, ABD’nin arkasına saklanıp bize meydan okumaya devam ediyor. Ben de buradan, “vatan sana canım feda” diyenlerin şehri Erzurum’dan, Yunanistan’a sesleniyorum: Yunanistan! Siz bizim dengimiz değilsiniz ki düşmanımız olasınız. Biz hapşırsak siz nezle olursunuz. Bizden uzak durun. gidin kumda oynayın” diye konuştu.
Sarıgül, “ABD manda ve himayesinin reddedildiği Erzurum Kongresinin yapıldığı bu tarihi günde ABD’ye de sesleniyorum. Ey ABD! egemenlik haklarımızı hiçe sayacaksan, al F16’nı başına çal! Kocatepe’de, Dumlupınar’da F16’mız mı vardı? Kıbrıs’a çıkarma yaparken f16’mız mı vardı. Amerika, Avrupa, uluslararası şirketler ve onların yerli işbirlikçisi olan siyasiler, üretimi, tarımı, sosyal devleti bir kenara bıraktırdılar. “Pamuk ekmeyin, tütün ekmeyin, pancar ekmeyin” dediler. Fındıkta parayı İtalyan şirketi, şekerde, sigarada Amerikan şirketi kazanıyor. “Çiftçiye destek vermeyin” dediler. Köyleri boşalttılar. Köylüleri şehirlerde patates, soğan kuyruğuna soktular. Bugün eğer benim Erzurumlu kardeşim, borcu borçla kapatıyorsa, Erzurum’da işsizlik, geçim sıkıntısı ve yoksulluk varsa nedeni bunlardır. Türkiye Değişim Partisi işte buna itiraz edenlerin partisidir. Türkiye Değişim Partisi Amerika’nın, Avrupa’nın, küresel şirketlerin politikalarını elinin tersiyle itenlerin partisidir. Türkiye Değişim Partisi, “önce Türkiye” diyenlerin, “önce benim insanım” diyenlerin partisidir. Türkiye Değişim Partisi iktidarında karşımıza çıkan her konuya şu açıdan bakacak ve daima şu soruyu soracağız: Ülkemizin, menfaatlerine uygun mu, değil mi? Türkiye’mize faydası var mı yok mu? Türkiye’miz, bundan ne kazanacak? Bu anlayışın adı ekonomik milliyetçiliktir. Türkiye Değişim Partisinin ana görüşü ekonomik milliyetçiliktir Ekonomik milliyetçilik, önce Türkiye kazanacak anlayışıdır. Ekonomik milliyetçilik, kendi kendine yetmek demektir. Dışarıya avuç açmamak demektir. Biz iktidara geldiğimizde malımıza, mülkümüze, ürünlerimize, hayvancılığımıza sahip çıkacağız.“Yerli malı yurdun malı her Türk onu kullanmalı ve korumalı” anlayışı içerisinde olacağız. Ülkemizde üretilen hiçbir mal ve hizmeti dışarıdan satın almayacağız. İhtiyaçlarımızı ülke içinde karşılamaya gayret edeceğiz. Bunları diğer partiler yapamaz. Onlar da dış dünyanın gözüne bakıyorlar. Onlar da uluslararası şirketlerin emrindeler. Dışarıdan destek aramayan, Amerika’ya göz kırpmayan tek parti Türkiye Değişim Partisidir. Ben ülkemin dört bir köşesini gezen bir siyasetçiyim. Halkımız kavga değil, çözüm istiyor. Yarasına merhem istiyor. Türkiye Değişim Partisi kavga değil, çare partisidir. Türkiye Değişim Partisi çözüm önerileri getiren partidir. “Ekonomi bizim işimiz, biz biliriz, biz yaparız” diyenler var. Biz Türkiye Değişim Partisi olarak, ülkemizi hukukun üstünlüğü ve demokrasi içinde yönetiriz. Ekonomiyi ehil ellere teslim eder ve bu ellere müdahale etmeyiz. Giderlerimizi kısarız. Bütçe disiplini sağlarız. Yolsuzluk, israf ve şatafatı bitiririz. Bütçeyi üreticiye, emekçiye, emekliye, esnafa ve KOBİ’lere harcar, halkımızı rahatlatırız. Biz kimseyi aç bırakmayız. Kimseyi açıkta bırakmayız. Çalışmak isteyen hiç kimseyi işsiz bırakmayız. Türkiye Değişim Partisi ne yapacağını bilen, nasıl yapacağını bilen vicdanlı ve ehil kadrolardır. Ülkemizi içeride huzurlu, dışarıda onurlu bir ülke yapacağız” açıklamalarında bulundu.