Tiroit Nodülleri Hakkında Çok Önemli Bilgiler!
Ses kısıklığı ya da sesinizde çatallanma oluyor, boynunuzda şişlik ya da yutkunurken hareket eden kitle hissediyor, nefes almada güçlük mü çekiyorsunuz?
Ses kısıklığı ya da sesinizde çatallanma oluyor, boynunuzda şişlik ya da yutkunurken hareket eden kitle hissediyor, nefes almada güçlük mü çekiyorsunuz? Bu ve benzeri şikayetler; nefes borusunun ön kısmında yer alan, şekli kelebeğe benzeyen ve salgıladığı hormonlarla vücudun birçok fonksiyonunu düzenleyen tiroit bezindeki nodüllerden kaynaklanıyor olabilir! Acıbadem Taksim Hastanesi Genel Cerrahi Uzmanı Prof. Dr. Tamer Karşıdağ, tiroit bezinin içindeki bu sert kitlelerin genellikle çapları 2-3 cm’yi geçmeden gözle fark edilmelerinin güç olduğunu belirterek “Tiroit nodüllerinin kötü huylu olup olmadıklarının mutlaka teşhis edilmesi gerekir. Zamanında fark edilir, doğru değerlendirilir ve iyi bir takip yapılırsa hiç bir nodül tehlikeli hale geçemez. Tiroit nodüllerinin görülme sıklığı, özellikle ülkemizin kuzey bölgelerinde dünya ortalamasının biraz üzerindedir. Her 100 kişiden 3-7’sinde tiroit nodülü bulunur. Bunların yüzde 5-15’i kanserdir. Beslenme alışkanlıkları, iyot eksikliği ve genetik faktörlerin etkili olduğu yerlerde tiroit bezi büyümesi (guatr) daha sık görülmektedir. Fazla radyasyona maruz kalan bölgelerde ise tiroit kanser sıklığı artar” diyor. Prof. Dr. Tamer Karşıdağ tiroit nodülleri hakkında bilinmesi gereken 6 önemli bilgi verdi, önemli uyarılar ve önerilerde bulundu.
Hazır ve işlenmiş gıdalardan kaçınılmalıdır!
Tiroit nodülü olanların fazla kaloriden, hazır gıdalar ve işlenmiş gıdalardan uzak durmaları gerekir. Bunlar tiroit nodüllerinin daha hızlı büyümesine neden olur. Eğer herhangi bir yakınmaya neden olmuyorsa tiroit nodüllerini belli aralıklarla takip etmeleri gerekir.
Bilinçsiz takviye kullanımı zarar verir!
Prof. Dr. Tamer Karşıdağ belirli gıdaların veya takviye gıdaların tiroit sağlığını iyileştirebileceğini kanıtlayan hiçbir bilimsel kanıt olmadığını vurgulayarak “Tiroit sağlığını geliştirmek için pazarlanan bazı takviye gıdalar zararlı bile olabilir. Ekstra iyot alınması tiroit sağlığına katkıda bulunmayacağı gibi, aksine fazla miktarda iyot almak bazı durumlarda zararlı olabilir. İyi dengelenmiş bir diyet gerekli iyot alımı için yeterlidir” diyor.
Takip edilmeleri şarttır!
Tiroit nodülünde tanı koymak için klinik muayene sonrası ultrason ve basit hormon tetkikleri istenir. Gerek duyulursa iğne ile örnek almak gibi daha ileri tetkikler eklenir. Çoğunlukla elle yapılan muayene veya görüntüleme yöntemleri ile tesadüfen saptanırlar. Çok büyük bir kısmı iyi huyludur ve tedavi edilmeyi gerektirmezler ama takip edilmeleri şarttır. İyi huylu olduğu kanıtlanırsa, bir bulgu oluşturmuyorsa ve riskli bir büyüme hızı yoksa takip yöntemi uygulanır. Kanser tanısı konur veya biyopside şüphede kalınırsa, yutkunma veya nefes alma zorluğuna neden oluyorsa veya fazla miktarda tiroit hormonu salgılıyorsa tedavisi cerrahi olarak tiroit bezinin tamamını veya bir kısmını çıkarmaktır. Fazla tiroit hormonu salgılayan nodüller için radyoaktif iyot tedavisi uygulanabilir.
Parfüm kullanmanın zararı yoktur, ama!
Boyuna parfüm sıkılması tiroit nodüllerine neden olmaz ancak bazı parabenler kanserin yayılmasında önemli etkiye sahiptir ve triklosan tiroit fonksiyonunu bozabilir. Hamilelik sırasında parabenlere maruz kalmak, tiroit bezinin fonksiyon bozukluğuna ve bebeğin özellikle de doğumda erkek bebeğin kilo almasına neden olur.
Hipotiroidi eğiliminiz varsa bu besinleri temkinli tüketin!
Soya içeren ürünler, lahana, brokoli ve karnabahar tiroit nodüllerine neden olmasa da bu ürünler iyot emilimini azalttığı için tiroidin hormon üretimini etkiler. İnsanlarda yeterli çalışma bulunmadığından, hipotiroidi eğilimi olduğu durumlarda bunları ölçülü olarak tüketmek daha güvenlidir. Bu sebzelerin içerdiği lif, C vitamini ve diğer besinler her durumda yarar sağlar.
Tiroid hormonu zayıflamak için kullanılmamalıdır!
Prof. Dr. Tamer Karşıdağ “Kilo vermek için tiroit hormonu kullanmak hayati riske dahi yol açabilir. Eğer hekime danışmadan, bilinçsizce kullanılmaya çalışılırsa kas proteini kaybı, kemik erimesi veya kalp sorunları gibi önemli risklerle karşı karşıya kalınabilir” diyor.