Türk-İş şube başkanları iftar programında bir araya geldi

Türkiye İşçi Sendikalar Konfederasyonu (Türk-İş), başkanları ve yöneticiler geleneksel iftar yemeğinde bir araya geldi. İftar programında Yol-İş Genel Başkanı ve Türk-İş Mali Sekreteri Ramazan Ağar, taşeron konusunu kamuoyuna gündeme...

Türk-İş şube başkanları iftar programında bir araya geldi

Türkiye İşçi Sendikalar Konfederasyonu (Türk-İş), başkanları ve yöneticiler geleneksel iftar yemeğinde bir araya geldi. İftar programında Yol-İş Genel Başkanı ve Türk-İş Mali Sekreteri Ramazan Ağar, taşeron konusunu kamuoyuna gündeme getirenin Yol-İş sendikası olduğu söyledi.

Bir otelde düzenlen iftar programına, Türkiye Yol Yapı- İnşaat İşçileri Sendikası (Yol-İş) Genel Başkanı ve Türk İş Genel Mali Sekreteri Ramazan Ağar, AK Parti İl Başkanı Fikret Yeni, Çukurova Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Cafer Esendemir, Türk- İş sendika başkanları ve yöneticileri katıldı.

İftar programının ardından gazetecilerde açıklamada bulunan Yol-iş Genel Başkanı ve Türk-İş Genel Mali Sekreteri Ramazan Ağar, taşeron konusun kamuoyuna gündeme getiren Yol-İş sendikası olduğunu belirtti. Ağar, “Biz Yol-İş sendikası olarak karayolunda çalışan işçilerimize, sendikamıza üye yaptık. Dolayısıyla karayollarının yaptığı işler taşerona muazara olduğundan dolayı, biz dava açtık. Dava yoluyla bu işçi arkadaşlarımızı kamu işçisi olduğu ispat ettik. Dolayısıyla davaları kazandık. 9917 taşeron işçisini karayolları işçisi yani kamu işçisi yaptık. Ondan sonra taşeron işçiler gündeme geldi” dedi.

Ağar daha sonra şöyle devam etti:

“Taşeron durumu mecliste konuşuldu, bütün partiler taşeron işçilerinin kadroya geçmesini hep söylediler. Dolayısıyla komisyon kurulunda görüşmeler yapıldı. Bir ara taşeron işçileri kadro altında, sözleşmeli olarak 720 bin taşeron işçilerini işe alacaklarını kamuoyuna söylediler. Bizde o sistemin doğru olmadığını söyledik. Verilen sözünü yerine gelmediğini gördük. Bu kadro değil sözleşmeli personel, dolayısıyla üç yıllık sözleşmeli. İşçi statüsünde olmayacak, memur statüsünde olacak. Memur sendikasına üye olabilecek, onun getirdiği haklardan faydalanabileceği bir düzenleme yaptılar. Biz Türk- İş olarak uygun görmedik. İşçilik yapan, işçi olsun taşeronlarda, memurluk görevini yapan memur olsun. Fakat oda olmadı belirsiz bir hale geldi, ne olacağı daha belli değil. Taşeron konusu sanki Türkiye’de çözülemeyecek bir hale gelmiş görünümü var. Yine de ümidimizi yitirmiyoruz. Kısa sürede verilen söz yerine getirilsin. Bu taşeronda çalışan işçilerimizi ücretlerini zaten devlet ödüyor. Devletten çıkan para yine devlet kademesinde ödesin diyoruz, yani aracı para kazanmasın diyoruz.”

“Kıdem tazminatını yok etmeye kimsenin gücü yetmez”

Kıdem tazminatının 1980 yılı 12 Eylül’den beri sürekli gündeme geldiğini belirten Ağar,” Hiçbir zaman kıdem tazminatını yok etmeye kimsenin gücü yetmemiştir ve yetmeyecektir. Kıdem tazminatı işçinin, tek güvencesi olan tazminattır. Geçmiş yıllarda, 25 yıl çalışan bir işçi kıdem tazminatı aldığı zaman, o almış olduğu tazminat ile ev alıyordu, bir de araba alacak parası kalıyordu. Şuanda 30 yıl çalışan bir işçimiz emekli olduğu zaman aldığı para bir ev parası ediyor. O nedenle biz kıdem tazminatından taviz verme lüksümüz kesinlikle yok” ifadelerini kaydetti.