Yalovalı memurlar bordrolarını yaktı

Türkiye Kamu-Sen Yalova Temsilciliği üyeleri, memur maaşlarına yapılan artışı protesto etmek için bordrolarını yaktı.

Yalovalı memurlar bordrolarını yaktı

Türkiye Kamu-Sen Yalova Temsilciliği üyeleri, memur maaşlarına yapılan artışı protesto etmek için bordrolarını yaktı.

Memur maaşlarına yapılan yüzde 4’lük zammı protesto etmek için Türkiye Kamu-Sen Yalova Temsilciliği üyeleri Cevdet Aydın Parkı’nda bir araya geldi. Burada bir basın açıklaması yapan Kamu-Sen İl Temsilcisi Mustafa Deviren, “TÜİK’in resmî rakamlarına göre geçtiğimiz yıl gıda fiyatları ortalama yüzde 10,9; mutfak tüpü yüzde 17,6, doğalgaz yüzde 22, elektrik yüzde 18,3 zamlanmış, yoksulluk sınırı 359 TL artmışken, maaşlara yüzde 4 zam yapmak, adeta memur ve emeklilerle alay etmek demektir” dedi.

Deviren açıklamasında şu sözlere yer verdi: “3 milyon kamu görevlisi ve 2 milyon emeklinin 2 yıl sürecek çileli geçim mücadelesi başlamıştır. Kamu görevlileri bugün, ağustos ayındaki toplu satış sözleşmesinden beri ifade ettiğimiz acı gerçekle yüz yüze kalmıştır. İktidar ve malum konfederasyon iş birliği ile memurlar ortalama 160 TL, emekliler ise 100 TL zamla bütün bir yıl boyunca idare etmek zorunda kalacaklardır. Ekonomi iyi yolda, istikrar sürüyor, enflasyon düşüyor masalı, çarşı pazardaki gerçek fiyatlarla kâbusa dönüşmüştür. Yetkililer hedef enflasyonu bilinçli olarak düşük göstererek memurlarımızı düşük ücret artışına mahkûm ederken, milletimizi zorunlu harcamalarında dahi enflasyon canavarına teslim etmektedir. İktidar 2019’daki ilk enflasyon hedefine göre maaşlara toplam yüzde 9,2 zam yapmıştır. 2019 yılında gerçekleşen resmi enflasyon ise yüzde 11,84 olmuştur. Buna göre memur maaşları resmi rakamlara göre 2019 yılında yüzde 2,64 erimiştir. Kaldı ki, bu oran TÜİK’in enflasyon sepetindeki, çoğunu halkın tüketmediği 418 madde 895 çeşit ürünün ortalama artışını göstermektedir. Milletimizin tüketmek zorunda olduğu gıda, temizlik, sağlık, ulaşım, haberleşme, ısınma, kira gibi ürünlerdeki fiyat artışları ise 2019’da gerçekleştiği ilan edilen, resmi enflasyonun kat be kat üzerindedir. Eğitim, sağlık, ulaşım gibi harcamalar enflasyonun üzerinde zamlanmıştır. Memurlarımız patatese dahi muhtaç bırakılmış, bir zamanlar fakirin yemeği olan kuru fasulye, pilav lüks gıda maddesi haline gelmiştir. Kırmızı etin yalnızca adı kalmıştır. Sebze, meyve el yakmaktadır. Elektrik ve doğalgaz zamları belimizi bükmektedir. Ekmeğimiz bile yüzde 13,5 zamlanmıştır. Buna rağmen memurlara 2020 yılı için üyzed 4+4, 2021 için ise yüzde 3+3 zam yapılması öngörülmüş, adeta ekonomi ile maaş zamlarının ilişkisi tamamen kesilmiştir. Çocuk parası, aile yardımı, doğum, ölüm yardımları, ek ödemeler, ek dersler, fazla mesai ücretleri ve tazminatlara da bir artış gelmemiştir. Duruma bakıldığında bu yıl da maaşların eriyeceği, alım gücünün düşeceği açıktır. Gerçekler ortadayken, toplu sözleşme tiyatrosuyla memurlarımız, 2021 yılı sonuna kadar devreden çıkarılmıştır. Memurların ekonomik ateşin ortasına atıldığı şu günlerde dahi malum konfederasyon memurların haklarını korumayı akıl edememekte, başını kuma gömmektedir. Bugün memurlarımız maaşlarını aldılar ve acı gerçekle yüzleştiler. Biz, Türkiye Kamu-Sen olarak sürekli gerçekleri dile getiriyor, maaş zamlarının yetersiz olduğunu, verilen sözlerin tutulmadığını ifade ediyor, acil çözüm bekleyen meseleler için bir memur paketi hazırlanmasını istiyoruz. Malum konfederasyon ise durumdan hoşnut olacak ki, eriyen maaşlara, unutulan 3600 ek gösterge vaadine, yardımcı hizmetlilere, haksızlıkların kaynağı mülakata, sözleşmelilerin kadroya geçirilmesine, gelir vergisi mağduriyetine, bayram ikramiyesine ve emekli maaşlarına dair tek bir kelime etmiyor. Bugün, memurlar maaşlarını aldılar. Yani takke düştü, kel göründü. Akla kara açığa çıktı. Türkiye Kamu-Sen dün de meydanlardaydı, bugün de meydanlarda. Dün ne dediyse, bugün de aynısını söylüyor. Memurların haklarının budanmasına seyirci kalan hatta pasif tutumuyla üstü örtülü şekilde destek olan malum konfederasyon ve yetkililer bugün neredeler? Bugün, hormonlu sendikalar, gerçekler karşısında saklanacak delik arıyorlar. Bir yılda ailenin zorunlu harcamaları 359 lira artmışken, 160 lira zamma tek kelime edemeyenler memurun karşısına ne yüzle çıkacaklar? Hizmetlileri yok sayanlar, vekil ebe, hemşire, imam ve aile sağlığı elemanlarına üvey evlat muamelesi yapıp kadroya geçirmeyenler, öğretmeni, akademisyeni, sağlık çalışanını, maliyeciyi, adliye çalışanını unutanlar, postacıya, ormancıya, belediye çalışanına, Diyanet çalışanına kör bakanlar, eEmeklileri, ek gösterge ve ek ödeme meselesini, fazla mesaileri, döner sermayeleri bir kenara bırakı, tek bir konuyu dahi müzakere etmeden 1 ayı hebâ edenler bugün memurun karşısına ne yüzle çıkacaklar?”.

Açıklamanın ardından bordrolarını çıkartan Türkiye Kamu-Sen üyeleri, bordrolarını yakarak memur zamlarına tepki gösterdiler.