Yargıtay Başkanı Cirit: 'Kendimize göre bir yargı etiği anlayışı geliştirmek gibi lüksümüz bulunmamaktadır'

Yargıtay Başkanı İsmail Rüştü Cirit, 'Yargı etiğinin evrensel düzeyde kabul gören yüksek standartlarına uymayarak, kendimize göre bir yargı etiği anlayışı geliştirmek gibi lüksümüz bulunmamaktadır' dedi.

Yargıtay Başkanı Cirit: 'Kendimize göre bir yargı etiği anlayışı geliştirmek gibi lüksümüz bulunmamaktadır'

Yargıtay Başkanı İsmail Rüştü Cirit, “Yargı etiğinin evrensel düzeyde kabul gören yüksek standartlarına uymayarak, kendimize göre bir yargı etiği anlayışı geliştirmek gibi lüksümüz bulunmamaktadır” dedi.

Ankara’da bir otelde düzenlenen “Yargı Etiği Danışma Kurulu Kararları Sempozyumu”na Yargıtay Birinci Başkanı İsmail Rüştü Cirit ve Yargı Etiği Danışma Kurulu Başkanı Sadık Demircioğlu katıldı.

Sempozyum öncesinde açış konuşmasını yapan Yargıtay Başkanı İsmail Rüştü Cirit, Fırat’ın doğusunda başlatılan “Barış Pınarı Harekatı”nda görev yapan askerlere başarılar diledi.

2017’de “Yargıtay Etik, Şeffaflık ve Güven Projesi” kapsamında Birleşmiş Milletler ve Avrupa Konseyi ölçütlerine göre, Yargıtay’da dünyanın en yüksek standartlarına sahip bir yargı etiği sisteminin kurulduğunu söyleyen Yargıtay Başkanı İsmail Rüştü Cirit, “Yargıtay Etik İlkeleri, Bangalor Yargı Etiği İlkelerine dayanan ve Birleşmiş Milletler ile Avrupa Konseyi standartlarına göre geliştirilen oldukça başarılı bir tasarımdır. Daha açık bir anlatımla, Yargıtay sadece etik ilkeleri değil bir sistemi kabul etmiştir. Bu sistem, Yargıtay Yargı Etiği İlkeleri’nin başlangıç kısmında açıkça belirtildiği üzere, İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi ve Yargıda Şeffaflığa İlişkin İstanbul Bildirgesi ile Bangalor Yargı Etiği İlkeleri’ne dayalıdır. Dolayısıyla, etik ilkelerimizin uygulanması da hiç şüphe yok ki kabul edilen bu sisteme göre olacaktır. Nasıl ki Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’ni yorumlarken, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi başta olmak üzere, Strasburg organlarının yorum ve uygulamalarını dikkate alıyorsak, Bangalor Yargı Etiği İlkeleri’ni de aynı şekilde değerlendirmek zorundayız” diye konuştu.

Etik Kurul kararlarında sıklıkla Bangalor Yargı Etiği İlkelerine ve bu ilkelerin yorum kitabına, Birleşmiş Milletlerin ilgili kurumlarının yayımladıkları rehber ilkeler ile yayınlara, ayrıca karşılaştırmalı yargı sistemlerindeki uygulamalara atıflar yapılmasının bu yorum ve anlaşılış şeklinin bir gereği olduğunu aktaran Cirit, “Yargı etiğinin evrensel düzeyde kabul gören yüksek standartlarına uymayarak, kendimize göre bir yargı etiği anlayışı geliştirmek gibi lüksümüz bulunmamaktadır. Böyle bir lüksün bedeli; niteliksiz yargı hizmeti, halkın yargıya duyduğu güvenin azalması ve nihayetinde yargı bağımsızlığının ciddi şekilde zayıflaması olur. Yargıtay’ın girişimiyle yargı etiği dersleri hukuk fakültelerinde ders olarak okutulmaya başlanmış ve Yargıtay Etik İlkeleri hukuk fakültelerinin yargı etiği dersi müfredatına girmiştir. Hukuk Klinikleri yoluyla, binden fazla hukuk fakültesi öğrencisine etik eğitimi verilmiştir. Yargıtay, üniversiteler ile iş birliği içinde müstakbel hukukçuların yargı etiği bilinciyle yetişmeleri için yoğun bir çaba harcamaktadır. Adalet sistemimizin geleceğini teminat altına almaya çalışmaktadır. Bu uğurda büyük bir özveri ile çalışan, hafta sonları yapılan eğitimlere gönüllülük esasına göre destek olan Yargıtay Daire Başkanları ve üyelerine, tetkik hakimlerimize, Cumhuriyet savcılarımıza ve personelimize çok teşekkür ediyorum. Yargıtay’ın gösterdiği bu olağanüstü çabanın amacına ulaşması için hukuk ve adalet bilinci yüksek kurumlara, akademisyenlere, avukatlara ve hukuk öğrencilerine ihtiyacımız vardır” ifadelerini kaydetti.

Yargıtay Etik İlkeleri’nin hukuk fakültelerinde temel bir kaynak olarak okutulması ve yargı etiği derslerinin verilmeye başlanmasının, etik ilkelerin yaygınlaşması ve kökleşmesi açısından bir dönüm noktası olduğunu ifade eden Cirit, şunları aktardı:

“Uygulamacı Yargı Etikçilerinin yetişmesi için kapılarını bizlere açan hukuk fakültelerinin çok değerli dekanlarına şükranlarımı arz ediyorum. Ayrıca, geleceğin hukukçularını etik bilinci ile donatacak değerli akademisyenlerimize yargı etiği konusunda gösterdikleri yüksek duyarlılık için teşekkür ederim. Yargı etiğinin yaygınlaştırılması için Türkiye Barolar Birliği başta olmak üzere, tüm barolarımıza ve avukatlara da önemli görevler düşmektedir. Hâkimlerin etik dışı davranışlarından yakınırken, yargı etiğinin gelişmesi için çaba göstermemek çok tutarlı olmasa gerek. Bu nedenle, tüm barolarda yargı etiği komisyonları oluşturulmalıdır. Hiç şüphe yok ki yargı etiğinin yaygınlaşması adaletin tüm sorunlarını çözmeye tek başına yeterli olmayabilir. Ancak şunu unutmamak gerekir ki yargı etiğini, hukuk kültürümüzün temeli yapmadığımız sürece, adalet hizmetlerinde arzulanan standartlara ulaşmamız da mümkün değildir. Adalet sisteminde yer alan tüm aktörlerinin, en az Yargıtay kadar bu bilince sahip olması ve Yargıtay kadar çaba göstermesi gerekir.”

Yargı etiği sisteminin gerektiği şekilde işleyebilmesi için etik ilkelerin yanında birçok mekanizmanın da oluşturulduğunu aktaran Cirit, “Bunlardan en önemlisi Yargı Etiği Danışma Kuruludur. Şeffaf ve demokratik şekilde oluşturulan kurulumuz, yönetim ve disiplin organlarından bağımsız olup, etik ilkelerimizin değişen şartlara uyum sağlama gücünün en önemli teminatıdır. Aynı zamanda kuruluş, işleyiş ve bağımsızlık yönüyle de şu anda dünyadaki en ileri standartları temsil etmektedir. Bugüne kadar kamuoyunun yakın ilgi gösterdiği kararları ve geliştirilen mevzuat alt yapısı ile etik kurulumuz, etik ilkelerimizin yaşayan metinler olarak uzun yıllar adalete hizmet edeceğini şimdiden bize göstermektedir” dedi.

“Yargı Etiği Danışma Kurulu Kararları Sempozyumu”nun Türk hukuk tarihinde bir ilk olmanın yanı sıra aynı zamanda bir dönüm noktası olduğunu belirten Cirit, “Bugün yapacağımız bilimsel toplantı, yargı etiğinin kökleşmesine ve etik ilkelerin daha çok yaygınlaşmasına önemli katkılar sağlayacaktır. Nihai hedefimiz, yargı etiğini hukuk kültürümüzün temeli haline getirmektir” ifadelerini kullandı.