Yaz Mevsiminde Göz Alerjisine Dikkat!
Gözlerde kuruluk, yoğun kaşıntı, batma hissi, kızarıklık… Göz alerjisi yaz aylarını adeta kabusa dönüştürebiliyor! Her mevsim oluşabilen göz alerjisi polenler, güneş ışınları, havuzdaki klorlu su ve klimanın kurutucu etkisiyle bu mevsimde daha fazla görülüyor.
Gözlerde kuruluk, yoğun kaşıntı, batma hissi, kızarıklık… Göz alerjisi yaz aylarını adeta kabusa dönüştürebiliyor! Her mevsim oluşabilen göz alerjisi; polenler, güneş ışınları, havuzdaki klorlu su ve klimanın kurutucu etkisiyle bu mevsimde daha fazla görülüyor. Tedavi edilmezse görme problemlerine veya enfeksiyona, bazı durumlarda çocuklarda astigmata, hatta kornea nakli gerektirecek hastalıklara bile yol açabiliyor. Hijyen kurallarına dikkat edildiğinde göz alerjisinin genellikle düzeldiğine dikkat çeken Acıbadem Altunizade Hastanesi Göz Hastalıkları Uzmanı Dr. Mürüvvet Ayten Tüzünalp, “Gerekli değişiklikler yapılarak alerjenlerden uzak durulması faydalı olur. Doktor tarafından verilen tedavi planıyla genellikle gözlerde zarar oluşmadan kişi normal hayatına döner. Önlem olarak yazın güneş ışınlarından sakınılmasını, klordan korunmak için yüzme gözlüğü kullanılmasını, klimaya çok fazla maruz kalınmamasını, ekran karşısında çalışan kişilere düzenli suni gözyaşı kullanmalarını tavsiye ediyoruz” diyor.
Güneş, klorlu su ve klimaya dikkat!
Yaz aylarında göz alerjisi genel olarak; polenler, güneş ışınları, toz akarları, hijyen eksikliği, havuzdaki klorlu su, klima ve makyajdan kaynaklanıyor. Alerjenlere temas etmek veya solumak, bağışıklık sisteminin aşırı tepkisiyle gözlerde alerjik reaksiyonlara neden oluyor. Her bir alerji etkeninin farklı yaklaşım gerektirdiğine değinen Dr. Mürüvvet Ayten Tüzünalp, sözlerine şöyle devam ediyor: “Polenlere bağlı göz alerjisi daha çok bahar ve yaza geçişte görülür. Kısa süreli kortizon ve antihistaminik kullanımıyla kolayca geçer. Toz akarlarına ve evde yaşayan hayvanların tüylerine karşı oluşan göz alerjisi de ortamda gerekli değişiklikler yapılması ve benzer tedavi yaklaşımıyla daha uzun süre alsa da iyileştirilir. Yaz aylarında klor ile dezenfekte edilen havuzlar başlı başına alerjik konjonktivit sebebidir. Klordan korunmak için yüzme gözlüğü takılması ve havuzdan sonra yüzün temiz suyla yıkanması tavsiye edilir” diyor.
Ekran kullanımı alerji riskini artırıyor
Günümüzde ekran kullanımının artmasına bağlı oluşan göz kuruluğunun yol açtığı alerjen maddelerin gözden temizlenmemesi nedeniyle alerjik reaksiyonlara daha sık rastlanıyor. Göz Hastalıkları Uzmanı Dr. Mürüvvet Ayten Tüzünalp, ekran kullanımının başlı başına alerji sebebi olduğuna işaret ederek, “Buna bir de çalışma alanlarındaki klimaların sebep olduğu kuruluk da ekleniyor. Ayrıca makyaj yapan kadınlar da çok titiz davranmalı, makyajı çıkardıktan sonra kirpik temizliğini daha detaylı yapmalı. Tüm bu etkenlerden gözlerimizi korumak için özellikle ekran karşısında çalışanlara düzenli suni gözyaşı kullanmalarını tavsiye ediyoruz” diyor.
Güneş ışınlarından korunmak şart!
Güneş ışınlarına duyarlılık kişiye özel olsa da maruz kalma süresi uzadıkça ve korunulmadığı takdirde oluşan göz alerjisi uzun bir tedavi isteyebiliyor, yoğun ilaç kullanımı gerektiriyor. Tedavi edilmezse gözün ön saydam tabakasında kalıcı değişikliklere yol açan ve ‘keratokonus’ adını alan hastalık durdurulmadığı takdirde tablo kornea nakli ihtiyacına kadar ilerleyebiliyor. Göz Hastalıkları Uzmanı Dr. Mürüvvet Ayten Tüzünalp, “Bu nedenle yaz aylarında güneş gözlüğü asla ihmal edilmemelidir” uyarısında bulunuyor.
Alerji olan dönemlerde kontakt lens kullanmayın
Kontakt lensler alerjenlerin gözle temas etmelerine, üzerine yapışmalarına ve birikmelerine yol açabildiği için alerjik konjonktivitleri şiddetlendirebiliyor. Dolayısıyla mutlaka özenle yıkanmaları ve temiz tutulmaları büyük önem taşıyor. Alerjik tepki gösteren gözleri lensten korumak, alerji olan dönemlerde kontakt lens kullanımına ara verilmesi öneriliyor.
Gözyaşı damlasıyla nemlendirin
Gözün alerjen maddelere karşı gösterdiği reaksiyon olarak tanımlanan göz alerjisi kimi zaman kronik oluyor ve uzun süreli tedavi istiyor. Kimi zaman ise akut gelişiyor, alerjen maddeden uzaklaşmak bile tedavi edici olabiliyor. Her iki durumda da hekim tarafından etkenin saptanması ve uygun tedavi planlanması gerekiyor. Erken tespit edildiğinde ve kişi hayatını buna göre düzenleyip hijyen kurallarına dikkat ettiğinde göz alerjisinin genellikle düzeldiğine dikkat çeken Göz Hastalıkları Uzmanı Dr. Mürüvvet Ayten Tüzünalp, “Gözün alerjenlerle mücadele etmek adına histamin üretmesi sonucu gözde kızarıklık, kaşıntı, sulanma ve kırmızılık oluşur. Bu tablo yaşam kalitesini olumsuz etkileyecek şiddette gelişebilir. Göz alerjisi tedavisinde erken dönemde kısa süreli steroid ve uzun süreli antihistaminik kullanımı ilk seçenektir. Kuruluğa karşı düzenli suni gözyaşı sürecin aktifleşmesini engelleyicidir. Ağır tablolarda da dokunun toparlayabilmesi için damla şeklinde immunsupresif, bir başka deyişle bağışıklığı baskılayan daha güçlü tedaviyi uzun süre uygulamak gerekebilir” diyor.