Yeni korumayla Van Gölü'nün popülaritesi artıyor
Van YYÜ Edebiyat Fakültesi Coğrafya Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Faruk Alaeddinoğlu, Van Gölü ve çevresinin 'Doğal Sit-Sürdürülebilir Koruma ve Kontrollü Kullanım Alanı' olarak tescil edilmesiyle popülaritesinin artacağını söyledi.
Van YYÜ Edebiyat Fakültesi Coğrafya Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Faruk Alaeddinoğlu, Van Gölü ve çevresinin ‘Doğal Sit-Sürdürülebilir Koruma ve Kontrollü Kullanım Alanı’ olarak tescil edilmesiyle popülaritesinin artacağını söyledi.
ABD Havacılık ve Uzay Ajansının (NASA) düzenlediği fotoğraf yarışmasında ismini duyuran dünyanın en büyük sodalı gölü olan Van Gölü’nün korunmasına yönelik Resmi Gazete’de yayınlanan kararla önemli bir adım daha atıldı. Van Gölü ve çevresi Resmi Gazete’de yayımlanan kararla ‘Doğal Sit-Sürdürülebilir Koruma ve Kontrollü Kullanım Alanı’ olarak tescil edildi. Alınan karara ilişkin İHA muhabirine konuşan Edebiyat Fakültesi Coğrafya Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Faruk Alaeddinoğlu, Van Gölü ve çevresi için alınan kararın olumlu bir adım olduğunu belirtti. Dünyanın iç sulara çok önem verdiğini ifade eden Alaeddinoğlu, “Dünyada göle ilgiyi artırmak adına gölün ismini farklı alanlarda kullanıyorlar. Bu ismi bazen bir okula, camiye, sokağa ve mahalleye veriyorlar. Bazen de bunu mekanik olarak çoğaltıp filmlere, gazetelere ve kitaplara konu oluyor. Dolayısıyla Van Gölü bunlardan büyük ölçüde yoksun kalmış. Bu çerçevede Van Gölü için atılan adımları yetersiz olarak görüyorum. Şehrin de Van Gölü’ne mesafeli durduğunu görüyoruz. Gölün Van’da yaşayanlara çok bir anlam ifade etmiyor gibi geliyor bana. Ancak son yıllarda iklim değişikliğiyle birlikte Van Gölü’ne ilgi biraz artmış oldu. Van Gölü’nü tanıma ve anlamaya başladılar. Bu süreçte insanların Van Gölü ile etkileşime girmesine neden oldu” dedi.
“Göl koruma altına alındı”
Van Gölü çevresi için alınan yeni kararın vatandaşın göle ulaşımı açısında önemli olduğunun altını çizen Alaeddinoğlu, “Van Gölü korunması gereken bir alandır. Çünkü hem jeolojik hem yeryüzü şekli hem kıyı yapısı hem de bir iç göl olması ve bölgenin yaşam alanı olması nedeniyle korunması gerekiyor. Geçmişte yerel yöneticilerin göle ilişkin yaklaşımları çok kabul edilebilir değildi. Şehrin artıklarını göle aktardıklarını biliyoruz. Ki onlar da gölü hiçe saydıklarını ifade ediyorlar. Özellikle son yıllarda bu konuda adımlar atılıyor. Belirli kesimlerin göle duyarlılığı artırmak adına girişimleri bugün gelinen noktada olumlu sonuçlandı. Dolayısıyla göl koruma altına alındı” diye konuştu.
“Van Gölü’nün popülaritesinin artıracağına inanıyorum”
Van Gölü’nün bölge açısından değerli olmasının yanı sıra insanların yaz aylarında denize girme ihtiyacını giderdiği Akdeniz ve Ege sahillerin yanında bu alanların popülaritesinin artıracağına dikkat çeken Alaeddinoğlu, “İklim değişikliğiyle birlikte Ege ve Akdeniz gibi denizlerde 40 derecelik havada artan nem durumunda Van Gölü gelinecek bir alana dönüşecek. İnsanlar yaşanabilir nefes alınacak alana yönelebilir. Dolayısıyla yeni düzenlemeyle birlikte hem halkın hem de karar vericilerin gölü yeniden planlayarak insanların kullanabileceği, gölün geleceğine ilişkin yaşatılacağı bir yapıya dönüşmesi gerektiğine inanıyorum” şeklinde konuştu.