Ziyaretçiler Dara Zindanlarına hayran kaldı, içindeki pisliğe tepki gösterdi

Mardin'de ziyaretçilerini kendine hayran bırakan Dara Antik Kenti ve halk arasında 'zindan' olarak bilinen sarnıçlar, ziyaretçiler tarafından beğenilirken, kirli olmasına tepki gösterildi.

Ziyaretçiler Dara Zindanlarına hayran kaldı, içindeki pisliğe tepki gösterdi

Mardin’de ziyaretçilerini kendine hayran bırakan Dara Antik Kenti ve halk arasında “zindan” olarak bilinen sarnıçlar, ziyaretçiler tarafından beğenilirken, kirli olmasına tepki gösterildi.

Mardin’e 30 kilometre uzaklıkta bulunan Dara Mahallesi’nde yer alan ve tarihte Yukarı Mezopotamya’nın en önemli yerleşim yerlerinden olan Dara Antik Kenti’nde 1500 yıllık toplu mezarın yanı sıra çeşitli yapılar bulunuyor.

6. yüzyılda Bizans İmparatorluğu’nun Doğu’daki son kalesi olarak kabul edilen Dara ve çevresi, o dönem savaşların en yoğun olduğu bölge olduğundan 18 metre uzunluğunda ve 3 metre genişliğinde surlarla çevrilerek bir savunma sistemi oluşturuldu. O dönemde yaklaşık 40 bin nüfusun barındığı kentin su ihtiyacı da yapılan sarnıçlar aracılığıyla giderildi. Bizans İmparatorluğu dönemine ait yapıların bulunduğu alanda yapılan kazı çalışmalarında bu sarnıçlar da ortaya çıkarıldı.

Halk arasında “zindan” olarak adlandırılan binlerce metreküp su alma kapasitesine sahip su sarnıcının, derinlik bakımından İstanbul’da bulunan ve 6. yüzyıl Bizans dönemi eseri olan Yerebatan Sarnıcı’ndan 6 metre daha derin olduğu uzmanlar tarafından belirlendi. Kentte ziyarete gelen vatandaşlar, yapılara hayran kalırken, yapıların temiz kullanılmaması ve kirli olmasına da tepki gösterilerek yetkilere ve yerel halka çağrıda bulunuldu.

“Başka ülkelerde 50-100 yıllık kalıntılarına gözleri gibi bakıyorlar”

Ankara’dan gelen ziyaretçilerden Erkan Yıldırım, arkadaşlarıyla Mardin ve ardından Dara Antik Kenti zindanına geldiklerini söyledi.

Çok güzel yerler olduğunu değerlendiren Yıldırım, “Mimarisi harika. Ama nedense insanlarımız bakmıyor. Yerlerde kağıt parçaları, pislikler, yazık. O kadar güzel yerlerimiz var hiçbir şekilde değerini bilmiyoruz. Adamların (Avrupa) 50-100 senelik kalıntıları var gözü gibi bakıyorlar. Bizde her yerde tarih akıyor ama hiçbir şekilde bakmıyoruz. Biri orada ateş yakmış, biri yere izmarit atmış. Yazık!” ifadelerinde bulundu.

“21 yüzyılda bu mimariyi yakalamak çok zor”

Niğde’den gelen ziyaretçilerden Adviye Yüksel ise eşinin Mardin’de görevli olduğunu, hem onu görmek için, hem de kentti gezmek için geldiğini ifade etti. Her şeyin çok güzel olduğunu dile getiren Yüksel, “Harika yerler. Çok hoşuma gitti. Ama az önceki beyefendinin dediklerine katılıyorum. Keşke tarihimize daha iyi sahip çıkabilsek. Her şeyi daha güzel değerlendirebilsek, her yeri daha temiz tutabilsek. İnsanlar nasıl böyle bir şey yapmışlar. Elleriyle nasıl işlemişler? 21 yüzyılda bu mimariyi yakalamak çok zor. En ufak bir sallantıda yeni binalar yıkılırken bunlar yüzyıllardır ayakta kalması büyük bir şans bence, tarihimiz ve ülkemiz için” diye konuştu.

Yetkilerin buralara sahip çıkmasını istediğini aktaran Yüksel, sözlerini şöyle tamamladı.

“Geçmişimize sahip çıkalım, çocuklarımıza güzel bir vatan bırakalım”

“Bunların değerlendirilmesini isterim. Çevre halkının da burayı daha temiz, daha güzel tutmasını isterim. Her şey para demek değil, tarihi ve geçmiş daha önemli. Geçmişimize sahip çıkabileceğiz ki, geleceğimize yatırım yapalım, çocuklarımıza güzel bir vatan bırakalım.”